Japonya’nın ‘kısır’ döngüsü sürüyor

Japonya 1950'de ülkedeki çocuk nüfusunu takip etmeye başladığından bu yana rakamlar hiç bugünkü kadar düşük olmamıştı.

Haber Özeti

Tam Sürüm

Japonya 1950’de ülkedeki çocuk nüfusunu takip etmeye başladığından bu yana rakamlar hiç bugünkü kadar düşük olmamıştı. İç İşleri ve İletişim Bakanlıklarından alınan yeni verilere göre çocuk nüfusu geçtiğimiz yıla göre 170 bin civarında azalarak 15,71 milyona düştü. Bu da nüfusun art arda 36 yıl boyunca azaldığı anlamına geliyor.

Japonya’nın doğurganlık krizi yıllardır devam ediyor. Yaşlı nesiller ölmeye başladıkça ve genç nesiller aile kurmadıkça uzmanlar Japonya ekonomisinin bir ‘demografik zaman bombası’ sinyalleri gösterdiğini söylüyor. Herhangi bir müdahale olmazsa, ülkenin ekonomisi küçülmeye devam edecek.

Kadın başına yüzde 1,4 doğum

The Japan Times gazetesine konuşan Sosyal Yardımlaşma Bakanı Yasuhisa Shiozaki “Çocuk yetiştirme desteklerine devam edeceğiz” demişti. Japonya’nın doğurganlık oranı, dünyadaki en düşük değerler arasında. Kadın başına ortalama 1,4 doğum ile ülke nüfus azalmasına mahkum gibi görünüyor. Sosyologlar bir ülkede nüfusun sabit kalması için kadınların ortalama 2,1 doğum yapması gerektiğini söylüyor. Bu eşiğin altındaki ülkeler -göç almadıkları sürece- nüfus azalmasıyla karşı karşıya kalıyor.

Yeni verilere göre Japonya’daki çocukların ülke nüfusuna oranı yüzde 12,4. Japonya’da tüm zamanların en düşük değeri olarak kaydedilen bu oran ülkeyi, nüfusu 40 milyonun üzerindeki ülkeler arasında da en az çocuk nüfusu olan ülke olarak son sıraya yerleştiriyor.

ABD, Danimarka, Çin ve Singapur gibi ülkeler de düşük doğurganlık oranları sebebiyle nüfusun azalması tehlikesiyle karşı karşıya kalan ülkeler. Bu ülkelerdeki doğurganlık oranı da sırasıyla 1,87, 1,73, 1,6 ve 0,81.

Gençlerin çoğunun ilişkisi yok

2016’da yapılan bir araştırmada bir Japon araştırma şirketi ülkedeki bekar erkeklerin yüzde 70’inin, bekar kadınların da yüzde 60’ının herhangi bir ilişkisi olmadığını belirtmişti. Ancak bu kişilerin çoğunun ileride evlenmeyi planladığı ifade ediliyor.

Japonya Başbakanı Shinzo Abe, 2025’e kadar ülkedeki doğurganlık oranını kadın başına 1,8 doğuma çıkarmayı hedeflediklerini ifade etti. Ülkede erkeklerin babalığa alışması için oyuncak bebeklerle oynaması sağlanıyor. Devlet gençlerin kaynaşması için hızlı tanışma etkinlikleri düzenliyor. Ülkede genç nüfusun eksikliği sebebiyle azalan iş gücünün yerini de robotların alabileceği düşünülüyor. Otomasyonla birlikte işe yaramayan insanların ortaya çıkacağı düşünüldüğünde, Japonların ‘böyle bir dünyaya’ çocuk getirmeme kararları çok da yanlış olmayabilir.

 

Kaynak: Business Insider

Japonya 1950'de ülkedeki çocuk nüfusunu takip etmeye başladığından bu yana rakamlar hiç bugünkü kadar düşük olmamıştı. İç İşleri ve İletişim Bakanlıklarından alınan yeni verilere göre çocuk nüfusu geçtiğimiz yıla göre 170 bin civarında azalarak 15,71 milyona düştü. Bu da nüfusun art arda 36 yıl boyunca azaldığı anlamına geliyor. Japonya'nın doğurganlık krizi yıllardır devam ediyor. Yaşlı nesiller ölmeye başladıkça ve genç nesiller aile kurmadıkça uzmanlar Japonya ekonomisinin bir 'demografik zaman bombası' sinyalleri gösterdiğini söylüyor. Herhangi bir müdahale olmazsa, ülkenin ekonomisi küçülmeye devam edecek.

3 Yorum

  • Bence Japonya gibi ülkeler gelecekte göçmen alımına başlayabilirler, mültecilere kapılarını açabilirler. Ki, diğer pek çok ülkeden Japonya gibi gelişmiş bir ülkeye gitmek isteyen çok olacaktır. Japonya da en kalifiye olanları almak için göçmenlik koşullarını yumuşatmak zorunda kalacaktır. Robotları iş gücü olarak kullanmak bir yere kadar, çünkü nüfus azalışı bir noktadan sonra ülkeye zarar verir noktaya gelecektir. Gençler evlenmek ve çocuk sahibi olmak istiyorlar ama modern dünyanın koşuşturmacası yüzünden bir ilişkiye bile sahip değiller. Japonya bunu değiştirmek ve ayrıca göçmen alımına başlamak zorunda kalacaktır.

Yorum yazmak için tıklayın

Yorumunuz:

e-Bülten Aboneliği