İncirlik Üssü’ndeki bombalarının akıbeti

Cuma günü gerçekleşen darbe girişimi sırasında elektrikleri kesilen İncirlik üssündeki hidrojen bombalarının güvenliği hakkında soru işaretleri oluştu.

Haber Özeti

Tam Sürüm

Geçtiğimiz Cuma günü gerçekleşen darbe girişimine dair yanıtsız kalan pek çok sorunun arasında İncirlik’teki NATO üssünün durumu da bulunuyor. Darbe girişiminin olduğu saatlerde üssün elektrik bağlantıları kesilmiş ve buradaki ABD uçaklarının iniş ve kalkışına izin verilmemişti. İncirlik üssü kendi bünyesindeki yedek güç kaynaklarıyla çalışmak zorunda kalmıştı.

İncirlik’te elektriklerin kesilmesi, özellikle üssün güvenliği açısından ciddi bir tehlike yarattı. Buraya, İkinci Dünya Savaşı sonrası Sovyetler Birliği’ne karşı tedbir ve gözdağı amaçlı olarak 50 kadar B-61 hidrojen bombası yerleştirilmişti. Herhangi bir güvenlik açığı esnasında üste bulunan hidrojen bombalarının yetkili olmayan kişilerin eline geçmesi, sadece Türkiye ya da NATO için değil tüm dünya için büyük bir tehlike oluşturabilir.

Dünyayı tehdit edebilir

ABD’nin İkinci Dünya Savaşı’nda Japonya’ya attığı atom bombaları yaklaşık 15 kilotonluk etkiye sahipti. İncirlik’teki hidrojen bombaları ise 0,3 kiloton ile 170 kiloton arasında herhangi bir değere ayarlanabiliyor. 50 adet 170 kilotonluk hidrojen bombasının teröristlerin eline geçmesi ve kullanılması, dünya üzerindeki yaşamı bile tehdit edecek sonuçlar doğurabilir.

NATO’nun hidrojen bombalarını depoladığı tek üs İncirlik değil. Yunanistan, Almanya, İtalya, Belçika ve Hollanda gibi ülkelerde de hidrojen bombaları bulunuyor. Ancak en büyük deponun Türkiye’de bulunduğu belirtiliyor. İkinci Dünya Savaşı’nın ardından yaşanan Soğuk Savaş döneminde gerçekleşen Küba Füze Krizi, Türkiye’deki hidrojen bombalarının ABD’nin izni olmadan kullanılması fikri ABD’li yetkilileri tedirgin etmiş ve füzelere Eylem İzin Bağlantıları (PALS) adı verilen şifreleme sistemleri yerleştirilmişti. PALS, ABD’li yetkililerin izni olmadan bu bombaların kullanılmasını engelliyor.

Ancak yeterli teknik bilgiye sahip birisi bu sistemin etrafından dolaşarak bombaları tekrar çalışır hale getirebilir. Ya da bombaların depolandığı alana yerleştirilecek bir patlayıcı ile etkisi çok geniş alana yayılacak bir patlama oluşturulabilir. 2010 yılında tam olarak bu tehlikelere dikkat çekmek isteyen barış aktivistleri, Belçika’da bulunan hidrojen bombalarının saklandığı bölgeye izinsiz olarak giriş yapmış ve bu alana çıkartmalar yapıştırarak herhangi bir terör eyleminin ne kadar kolay bir şekilde gerçekleştirilebileceğini göstermişti. Aktivistlerin çektiği videoda yaklaşık bir saat boyunca üsse izinsiz giriş yapıldığının tespit edilemediği, en sonunda aktivistleri fark eden nöbetçi askerin de silahının dolu olmadığı görülmüştü.

IŞİD’e 100 km mesafede

Şu anda tüm dünyada en büyük terör sorunu olarak karşımıza çıkan IŞİD’in kontrol ettiği topraklardan sadece 100 kilometre uzaklıkta olan İncirlik Üssü ise aktivistlerden çok daha büyük bir tehlike ile karşı karşıya. Geçtiğimiz dönemde Türkiye’de yaşanan terör saldırılarının ardından ABD yönetimi, İncirlik Üssü’ndeki askerlerin ailelerinin Türkiye’yi terk etmesi konusunda uyarılarda bulunmuştu.

Bölgedeki güvenlik tehditleri sebebiyle nükleer silahların bulunduğu alanı çevreleyen duvarların güvenliği artırıldı. Ancak üssün elektriğinin plansız bir şekilde kesilmesi, alınan güvenlik önlemlerinin kısa süreliğine aksaması anlamına gelebilir. Böyle bir aksamanın geri dönülemez sonuçları bulunabilir. Üste bulunan hidrojen bombalarının sayısı diğer NATO üslerinde bulunan bombalara göre daha fazla olsa da İncirlik’teki ABD uçakları da Türk uçakları da bu bombaları taşıyabilecek kapasiteye sahip değil.

NATO tarafından anında kullanılma ihtimali bulunmayan bu bombalar şu anda bölge için tehlike oluşturmaktan başka bir işe yaramıyor.

Kaynak: New Yorker

Schlosser-Turkey-Bomb-1200

NATO'nun Soğuk Savaş döneminde Sovyetler Birliği'ne gözdağı vermek için İncirlik üssüne yerleştirdiği hidrojen bombaları günümüzde bölge için ciddi bir tehlike oluşturuyor. Yakın çevresinde geçtiğimiz dönemde pek çok terör saldırısı gerçekleşen İncirlik üssü, geçtiğimiz hafta gerçekleşen darbe girişimi sırasında elektriklerinin kesilmesi ile gündeme gelmişti. Güç kaynaklarındaki bu kesilme yedek jeneratörler tarafından sağlanmış olsa da, hepsi birden kullanıldığında dünya üzerindeki yaşamı tehdit edebilecek kadar güçlü olan bu bombaların güvenliği hakkında oluşan soru işaretleri rahatsız edici seviyeye ulaşmış durumda.

1 Yorum

Yorum yazmak için tıklayın

Yorumunuz:

e-Bülten Aboneliği