İklim değişikliğini 20 yılda yarıya indirebiliriz

İklim değişikliğini engellemek için eyleme geçmenin karşısındaki en büyük engellerden birisi, alınan önlemlerin olumlu etkilerinin çok geç görülmesi. Eğer küresel ısınmayı 2 santigrat derecede sınırlamak istiyorsak şimdiden sera gazlarının salınımını ciddi anlamda engellememiz gerekiyor. Ancak bu çabaların etkileri büyük ihtimalle onlarca yıl boyunca görülmeyecek hatta bu süre içerisinde ısınma da devam edecek.

Bazıları için bu durum, iklim değişikliğini kontrol altına alma çabalarının çok da acil olmadığı gibi bir algı oluşturuyor. Bu rehavet özellikle iklim değişikliğinin halihazırda etkilerini gösterdiği bölgelerde daha çok görülüyor. Aşırı hava olaylarının artışını inceleyen bilimciler, karbon salınımını engellediğimizde olumlu bir etki görmek için ihtiyacımız olan zamanı belirleyen bir çalışma yürüttü. Yani ‘atmosfere ne kadar karbondioksit salınırsa sıcak hava dalgalarına maruz kalma ihtimalimiz ne kadar olur?’ sorusunun yanıtı arandı.

Senaryolar simülasyonda denendi

Araştırmacılar bu sorulara yanıt bulmak için iklim modeli simülasyonlarını kullandı. Bu modeller farklı salınım seviyelerinde çalıştırılabiliyor. Bazı örneklerde, karbon salınımına çok ciddi müdahalelerin olduğu ve salınımın önemli ölçüde azaldığı senaryolar incelendi. Diğer örneklerde ise karbon salınımına hiç müdahale edilmezse ne gibi sonuçlar oluşacağı gözlendi. Araştırmacılar özellikle, fark edilebilir etkiler görmek için ne yapmamız gerektiğini araştırdı.

Bunun için, olağanüstü hava olaylarının her 10 yıllık dilimde ne kadar sıklıkla yaşandığını inceleyen bilimciler, farklı müdahalelerle bu sıklığın ne şekilde etkilendiğini gözlemledi. Araştırma sonucunda, pek çok bölgede 20 yıl boyunca ciddi önlemler alınması halinde, olağanüstü hava olaylarının yüzde 50 azalacağı belirtildi.

Küresel ısınmayı 2 santigrat derecede tutma hedefi doğrultusunda araştırma ekibi bu sınırı sağlayacak salınım değerlerini inceledi. Sıcak hava dalgaları konusunda, agresif düzenlemelerle ilk etkilerin 2040’larda hissedileceği belirtildi. Bu tarih genel olarak düşünülen tarihlere göre çok daha erken. Ancak pek çok kişi için 2040’lar hala çok uzak bir gelecek gibi göründüğünden, araştırma sonuçlarının gerekli eylemlerin gerçekleşmesini sağlayamayabileceği düşünülüyor.

Kaynak: Ars Technica