Hindistan gerçek dijital ekonomiyi yaratıyor

Hindistan ‘gelişmekte olan’ bir ekonomi olarak tanımlansa da dijitalleşme alanında kat ettiği yolla, pek çok gelişmiş ülkeden daha başarılı bir profil ortaya koymuş durumda. Aslında Hindistan’ın gelişimi, 2009 yılında tüm vatandaşlarına birer Aadhar (ya da Aadhaar) numarası vermesiyle başladı. Vatandaşların kişisel bilgileriyle eşleştirilebilen bu numara sayesinde herkesin bir dijital profile sahip olması mümkün oldu.

Aadhar numarasıyla ilişkilendirilen kredi notu, sağlık geçmişi, iş ve vergi kayıtları sayesinde her vatandaşın dijital hizmetleri çok daha kolay kullanması sağlandı. Ayrıca bu numara ile eşleştirilen parmak izi ya da retina taraması, çift aşamalı bir doğrulama sağlayarak, bir başkasının vatandaşlar adına işlem yapmasını imkansız hale getirdi.

Herkese banka hesabı

Bir sonraki hamle, herkesin bir banka hesabı açmasını sağlamaktı. Böylece nakit parayla elden alışveriş yapmak yerine, kayıtlı bir şekilde alışveriş yapmak mümkün olacaktı. Hindistan yönetimi, ödeme bankası adı altında 11 adet yeni kuruluş oluşturdu. Müşterilerin paralarını muhafaza eden bu kuruluşlar kredi veremiyor. Vatandaşlar bu kuruluşlara Aadhar numaraları ile ilişkilendirilmiş paralarını yatırıyor.

Bu paralar mağazalardan sadece parmak izi kullanılarak harcanabiliyor. Bir Aadhar numarasından diğerine para aktarmak sadece saniyeler sürüyor. Bu işlem için telefona ücretsiz bir uygulama yüklemek yeterli. Yeni ve hızlı para aktarım teknolojisi olarak ifade edilen Bitcoin’de bile aktarılan paranın hesaba geçmesi 10 dakika sürüyor. Bu bakımdan Hindistan para aktarımı konusunda devrim yarattı diyebiliriz.

Üstelik bu teknolojinin diğer ülkelerde kullanılmasını engelleyen hiçbir şey yok. Para aktarımını gerçekleştiren aracı bir kurum olmadığı için bu işlemin masrafı sıfıra yakın. Devlet para aktarımlarından yüzde 2 ila 3 gibi bir pay alıyor. Böylece vatandaşlar dolaylı yoldan vergilendirilmiş oluyor. United Payment Interface (UPI) adı verilen bu yöntem sayesinde mobil telefon ve Aadhar numarası kredi kartının yerini alıyor. Ülkemizde de T.C. kimlik numaralarıyla böyle bir sistem geliştirilmesi aslında oldukça kolay.

Faturadan kredi notu

Vatandaşların bankacılık konusunda yaşadığı bir başka sıkıntı da o güne kadar hiçbir banka ile ilişkisi olmamış kişilerin kredi çekme imkanı olmaması. Kredi notu olmayan çiftçiler ya da küçük esnaflar bankalardan kredi alamıyor bu yüzden de işlerini büyütemiyor. Bu kısır döngünün önüne geçmek için geliştirilen India Stack adlı platform, vatandaşların fatura ödemelerinden, vergi kayıtlarına kadar pek çok bilgisini kayıt altında tutuyor. Bankalar da ‘müşterini tanı’ özelliği sayesinde, kredi notu olmayan kişilerin diğer mali hareketlerinden yararlanarak verilebilecek kredi limitini belirleyebiliyor.

Geçtiğimiz dönemde piyasada sıkça kullanılan banknotların bazılarını tedavülden kaldıran Hindistan yönetimi, bu hamlesi sebebiyle çok eleştirilmiş ve ülkede bazı zorluklar yaşanmasına sebep olmuştu. Ancak bu hamle sonrasında dijital bankacılığa yönelen vatandaşlar şu anda dünyanın en teknolojik ekonomilerinden birisine sahip oldular. Kısa vadede tepkiye yol açan hamle uzun vadede Hindistan’ı finans teknolojileri konusunda lider konumuna taşıyor. Hindistan’ı örnek alacak diğer ülkelerin de benzer bir sisteme geçmesi kaçınılmaz bir sonuç gibi görünüyor.

Kaynak: Singularity Hub