Haftanın Pazarlama İletişimi Özeti‘yle hafta içi vakit darlığından gerekli özeni gösteremediğiniz gelişmeler, tartışmalar, öne çıkan projeler, trendler, çok konuşulanlar, gözden kaçanlar derken hızlıca haftayı toparlamak ve gelecekte dönüp bakılacak iyi bir arşiv oluşturmak niyetindeyiz. Okurken linklere dikkat, her şey linklerde.
Trilyon Dolar’lık şirket olma yarışında ipi Apple göğüsledi. Hafta içinde yeni dönem gelirlerini açıklayan Apple’ın hisseleri kısa süreliğine 207,05 Dolar’dan işlem gördü. Bu da 20 Temmuz’da açıklanan hisse miktarına göre, şirketin toplam piyasa değerinin 1 trilyon Dolar’ın biraz üzerine çıktığı anlamına geliyor. Akıllı telefon pazarı artık doygunluğa ulaşmış olsa da Apple, iPhone X sayesinde kâr marjını ve ortalama satış fiyatını artırmayı başardı. iPhone satışları yüzde 1 artış gösterdi ancak gelirler yüzde 20 arttı. 53 milyar Dolar’lık gelirle şirket önceki yıla göre yüzde 17 büyüme kaydetti. iPad satışları önceki yıla göre aşağı yukarı aynı kaldı, Mac satışları düştü. Apple Music, iCloud, Apple Pay gibi tüm hizmetler şu anda şirkete 9,6 milyar Dolar gelir sağlıyor. iPhone X’in fiyatının bir önceki modelden 120 Dolar daha pahalı olması da önemli bir detay. Piyasa değeri trilyon Dolar’a ulaşan ilk şirketin Apple olmadığı, 2007’de PetroChina‘nın Şangay Borsası’nda bu çıtayı aştığı ama kısa sürede büyük düşüş yaşadığı bilgisi de var. Apple’ın gelir kalemlerinde son durum şöyle:
Ağzımızın tadını bozmak gibi olmasın ama iPhone X alabilmek için en çok ve en az çalışılması gereken şehirler:
WhatsApp, Facebook tarafından satın alınmadan önce kullanıcılarına bir yıl sonra uygulamadan yararlanabilmek için ücret ödemeleri gerektiğini söyleyen bir mesaj gösteriyordu. Sonrasında bu mesaj da ortadan kalktı ve uygulamanın para kazanması için görünürde bir yöntem kalmamış oldu. WhatsApp 9 yılın ardından nihayet para kazanmaya hazır. Şirketler müşterilerine kargo bildirimi ya da uçak bileti gibi bilgileri otomatik gönderebilecek, anında müşteri desteği sunabilecek ve kendi sitelerine ekledikleri ‘sohbet etmek için tıklayın’ butonu üzerinden daima iletişim imkanı sağlayacak. Ocak ayında kullanıma sunulduğunda bu hizmetin başlangıçta ücretsiz olacağı ancak gelecekte ek ücretler olabileceği duyurulmuştu. Vakit geldi.
Haziran ayı sonunda Çinli e-ticaret devi Alibaba‘nın Trendyol‘a yatırım yaptığı duyurulmuş ama yatırımın miktarı veya değerleme hakkında bir açıklama yapılmamıştı. Webrazzi‘nin haberine göre mevcut yatırımcıların da hisseleri alınarak yapılan yatırımla ödenen ‘canlının’ miktarı 728 milyon Dolar. Buradan hareketle Trendyol’un değerlemesinin 1 milyar Dolar civarında olduğu düşünülüyor. Benzer alanda bir dönem fırtınalar estiren Markafoni’nin önce kapandığı açıklanıp sonra 15 milyon Dolar’a satıldığını da hatırlayalım.
Prezervatif markası Durex uzun zaman uğraşmak zorunda kalacağı bir krizin eşiğinde olabilir. Patlama ve yırtılma riski şüphesiyle İrlanda ve İngiltere’deki bazı modellerini toplama kararı alan marka, acil bir güvenlik durumu olmadığını ve sadece sınırlı sayıda serinin bu sorundan etkilendiğini açıkladı. Yırtılma veya patlama durumunda en kısa zamanda doktora veya eczacıya başvurulmasını salık veren Durex bu tavsiyeyle koca bir prezervatif sektörünü de azıcık ofsayta düşürmüş oldu. İşin bir de hastalık boyutu var, her yönüyle zor bir süreç. Umarım korkulan şey kimsenin başına gelmemiştir zira “Anne, baba ben nasıl oldum?” sorusu için pek şık bir cevap olmaz. Yahut belki çocuk hakikaten rızkıyla gelir de büyük tazminatlar kazanılır. Bilemedim.
Dünyanın en büyük dergi gruplarından Conde Nast‘ın 3 yayınını (Golf Digest, Brides, W) satışa çıkardığı konuşuluyor. ABD merkezli şirket geçen yıl 80 kişiyi işten çıkarmış, yaklaşık 120 milyon Dolar da zarar yazmıştı. Grubun dijitalleşme stratejisine -buradan bakıldığında- en iyi uyum sağlayan dergilerden biri olan W‘nun da satılacaklar listesinde olması ilginç.
Türkiye’de dergiciliğe yeni bir soluk getiren Socrates de özellikle 2018 Dünya Kupası sürecinde internetteki ağırlığını iyiden iyiye hissettirdi. Dünya Kupası’ndaki son vuruşu da Efsane 11 projesiyle yapmak isteyen dergi, turnuva tarihinin en iyi futbolcularından derlediği kadroyu Football Manager oyununda sahaya sürdü.
Bir süredir sorunlar yaşadığı bilinen Dünya gazetesiyle ilgili bir iddia ortaya atılmış ve genel yayın yönetmeni Hakan Güldağ‘ın, yönetimin kendisinden istediği tenkisata karşı çıkarak istifa ettiği öne sürülmüştü. Konuyla ilgili olarak Marketing Türkiye‘ye konuşan Güldağ iddiayı yalanladı ve sıkıntıları atlatabilmek için yönetimle iş birliği içinde olduklarını belirtti.
Medyada sorun yaşayan sadece basılı taraf değil elbette. İnternet yayıncılığının da henüz sağlam ekonomik temellere oturamadığı ortada. Bu noktada yayıncıların topluluk yaratma zaruriyetine dikkat çeken Kültigin K. Akbulut‘un Bigumigu‘daki yazısına göz atmak isteyen olur belki.
Netflix benzeri platformların da etkisiyle televizyonda da dönüşüm yaşanıyor. Nüzhet Algüneş MediaCat‘in Ağustos sayısında bu meseleye değinmiş. “Türkiye’nin Hulu‘sunu kurmak için geç değil” diyen Algüneş’in yazısından bir bölüm: “Görünen o ki bildiğimiz ulusal TV formülü, kaba hatlarıyla C2DE olarak tanımlayabileceğimiz kitleye hitap eden düşük maliyetli programların süreceği bir eğlence kutusuna dönüşecek. Burası sadece FMCG markalarının sevebileceği bir alan.”
“Türkiye’de gazeteciliğin geleceğini düşünürken yerel medyanın durumuna da bakmak gerek” diyen Journo da İzmir özelinde bir dosya hazırlamış. Dosyadan bir bölüm: “Tirajlar her geçen gün düşüyor. Basın İlan Kurumu’nun verdiği ilanlarla ayakta kalmaya çalışan gazetelerin en büyük korkusu bu akışın kesilmesi. Dijitalde de gelir modeli geliştiremeyen gazetelerin internet sitelerinde Google’ın otomatik reklamları yer alıyor.”
Neye derman olur bilmem ama Google veri gazeteciliğinin arama sonuçlarında daha kolay görüntülenebilmesi için yayıncılarla iş birliği halinde çalıştığını duyurdu. Amaç, veri tablosu bulunan sayfalardan en kullanışlı sonuçları göstermek.
Türk Lirası’nda yaşanan değer kaybı reklam sektörünü nasıl etkiliyor? Pek de yüksek sesle dillendirilmeyen bu sorunun peşinden giden Marketing Türkiye sektörden isimlerin kapısını çalmış ve cevap aramış. Örneğin Reklamcılar Derneği Başkanı Nil Bağcıoğlu “Daha ucuz, daha etkili prodüksiyonlu işler üretilmeye çalışılacak” derken Speed Medya CEO’su Ahmet Akyol ise global müşterilerin reklam bütçelerini artırabileceğine dikkat çekiyor.
MediaCat tarafından hazırlanan ve sektörün gelecek vadeden yaratıcı gençlerini gündeme taşımayı amaçlayan 30 Under 30 listesinin beşincisi yayınlandı. Listeye göz atmak isteyenleri sakal yoğunluğu konusunda uyarmayı borç bilirim. Evet, okul birincisi olan oğlunun saçıyla sakalıyla uğraşan anne kadar itici oldum şu an.
Sektörden devam edelim. McCann İstanbul‘da geçirdiği uzun yıllardan tanıdığımız Uğur Çakır bundan böyle “Chief Creative Officer” unvanıyla Alafortanfoni‘de görev yapacak. Böylece yola sosyal medya ve dijital ağırlıklı başlayan bir ajans daha mecra bağımsız ajansa doğru evrilmiş oldu.
11 – 12 Ekim tarihlerinde düzenlenecek olan Kristal Elma Yarışması‘na başvurular için son gün 11 Ağustos olarak duyuruldu.
7 – 8 Kasım’da sahiplerini bulacak olan Felis Ödülleri‘ne başvurular da başladı. Son gün 14 Eylül.
Kapanışı Konyaspor‘un forma tanıtım videosuyla yapalım. Konyaspor, La Casa de Papel, Çav Bella derken epeyce şaşırtıcı bir iş olmuş:
Durumlar böyle. Haftaya yine görüşmek üzere, iyi tatiller!
Yorum Ekle