Haftanın Pazarlama İletişimi Özeti: 15

28 Nisan - 5 Mayıs 2018 tarihleri arasında Türkiye ve dünyada pazarlama iletişimi alanında olup bitenler.

Haftanın Pazarlama İletişimi Özeti‘yle hafta içi vakit darlığından gerekli özeni gösteremediğiniz gelişmeler, tartışmalar, öne çıkan projeler, trendler, çok konuşulanlar, gözden kaçanlar derken hızlıca haftayı toparlamak ve gelecekte dönüp bakılacak iyi bir arşiv oluşturmak niyetindeyiz. Okurken linklere dikkat, her şey linklerde.

18 – 26 Haziran tarihleri arasında 65’incisi düzenlenecek olan Cannes Lions Uluslararası Yaratıcılık Festivali‘nde yılın reklamvereni ödülünün Google‘a verileceği açıklandı. Bunda markanın pazarlama iletişiminde teknolojiyi sonuna kadar kullanmasının yanı sıra bugüne kadar festivalde 127 aslan kazanmış olmasının da etkisi var. Geçtiğimiz dönemde yılın reklamvereni ödülünü kazananlar arasında Burger King, Coca-Cola, Samsung gibi markalar yer alıyordu. Google’ın Cannes’da kazandığı aslanlardan ve büyük ödüllerden bahsetmişken 2016’ya dönelim:

Bu arada Cannes Lions’ın detaylı programının şimdiden açıklandığını da hatırlatalım. (Bizde son haftadan önce açıklamak pek nasip olmuyor.)

Marketing Türkiye‘nin Mayıs sayısında iki iddialı dosya var. Birincisi, aynı zamanda kapak konusu olan “Reklamcılık için ölümle yaşam arasındaki çizgi: In-house.” P&G ve Unilever’in başını çektiği bazı işleri kendi içinde çözme akımı her alandan irili ufaklı ajanslar için önemli bir tehdit oluşturuyor. Dergi, “bu trend reklamcılık sektörü için endişe verici bir gelişme mi yoksa gelip geçici bir heves mi” diye soruyor.

Diğer konu ise aslında Türkiye İstatistik Kurumu’nun evlenme ve boşanma istatistikleri raporuna dayanıyor. Rapor, 2017’de evlenenlerin oranının düştüğünü, boşananların oranının ise yükseldiğini gösteriyor. Dergiye göre buna bir de yalnız yaşama trendi eklenince ortaya markalar için büyük bir yalnızlar pazarı çıkıyor. Haberde bununla ilgili kapsamlı bir araştırma var.

Aşağıdaki videonun konuyla pek ilgisi yok, maddeleri birbirinden ayırma görevi görüyor sadece.

Facebook veri skandalıyla hafızalara kazınan Cambridge Analytica, malum olay nedeniyle iflasa sürüklendiğini duyurdu. Şirket bu hafta yaptığı açıklamada, medyada çıkan haberlerin ardından neredeyse tüm müşterilerinin kendileriyle çalışmayı reddettiğini belirtti.

Facebook’a flörtleşme özelliği geliyor. Geçtiğimiz 14 yıl içinde kullanıcıların ilişki durumunu belirtmelerine imkan sağlanmıştı. Şimdi ise ilişki durumunu ‘bekar’ (single) olarak işaretleyenler, birileriyle eşleşmek için bu yeni özelliği kullanabilecek. CEO Mark Zuckerberg, bu uygulamanın sadece takılmak için değil, uzun süreli ve anlamlı ilişkiler kurmak için geliştirildiğini vurgulamayı da ihmal etmedi.

Instagram‘da bu kez de e-ticaret için ödeme sistemleri yayına alınıyor. Güvenlik şifresi ayarıyla, uygulamadan çıkmadan alışveriş yapmak mümkün olacak. Yani artık Instagram üzerinden gördüğünüz ürünleri satın almak için başka bir siteye giderek ödeme bilgilerinizi girmenize gerek yok. Bu sistem henüz bütün kullanıcılara açılmadı tabii ki.

Geçtiğimiz gün akşam saatlerinde Twitter‘a giriş yapan kullanıcılar, şifrelerini değiştirmelerini söyleyen bir güvenlik uyarısıyla karşılaştı. Güvenlik sisteminde bir açık tespit edildiğini ve bunun giderildiğini; dışarıdan herhangi bir müdahale izine rastlanmadığını belirten Twitter, kullanıcılardan yine de şifrelerini değiştirmelerini talep etti.

Yukarıdaki sosyal ağların pazarlama gündemine girmesinin en büyük nedenlerinden biri (şu dönemde en büyüğü hatta) kişisel veriler. Cambridge Analytica meselesinde de gördük zaten. Deeper Yönetici Ortağı İhsan Özçıtak MediaCat‘in yeni sayısındaki “Tüfek, mikrop ve data” başlıklı yazısında “insanlık tarihindeki en kötü karar sosyal medyaya geçiş olabilir midiye sormuş.

Sosyal medyanın ‘getirilerinden’ biri de bot hesaplar tabii. DW Türkçe‘nin şöyle güzel bir videosu var:

Martin Sorrell‘in WPP’den ayrılmasıyla grupta ve hatta sektörde önemli gelişmelerin yaşanacağı tahmin ediliyordu. 100 ülkede 30 bin çalışanla faaliyet gösteren pazar araştırma ve stratejik danışmanlık grubu Kantar‘ın WPP bünyesinden ayrılma ihtimali konuşuluyor. Habere göre Kantar CEO’su Eric Salama bankalar ve özel sermaye şirketleriyle görüşme halinde.

Perakendecilik de sürekli bir dönüşüm süreci içinde. Bu kez tartışılan nokta -biraz da mecburiyetten- pop-up mağazalar. “Hele bir ne olacağını görelim” mantığıyla 3-4 aylığına açılan mağazalar, duruma göre tamam veya devam diyor. Şurada konuyla ilgili uzun bir yorum / analiz var.

Ford İtalya’da görme engelli yolcular için akıllı cam prototipi geliştirdi. Yolcu bu cama dokunarak dışarıdaki manzarayı parmaklarının ucunda hissedebiliyor. GTB Roma ve görme engelliler için ürünler geliştiren Aedo adlı şirketle iş birliği halinde geliştirilen sistemin seri üretime geçip geçmeyeceğine dair henüz bir bilgi verilmiş değil.

Radyo Televizyon Yayıncıları Meslek Birliği (RATEM) tarafından paylaşılan bilgilere göre Türkiye’de her yıl 100’ün üzerinde dizi çekiliyor. Bunların yüzde 75’i, 140 farklı ülkeye ihraç ediliyor.

Reuters Enstitüsü tarafından yayınlanan “Gazetecilik, Medya ve Teknoloji Trend ve Öngörüleriraporuna kapsamlı bir Türkiye eki geldi. İlgilisi için bulunmaz nimet olan raporun pdf versiyonuna buradan, Journo tarafından hazırlanan özetine de şuradan ulaşabilirsiniz. Özetten bir bölüm şöyle: “Çevrimiçi mecralar (sosyal medya dahil) yüzde 89’luk bir erişimle haftalık haber kaynaklarının başında geliyor. Hemen arkasında TV (yüzde 77), basılı medya (yüzde 47), ve radyo (yüzde 36) var. Ancak ana haber kaynakları olarak bakarsak, TV yüzde 47 ile birinci, çevrimiçi (sosyal medya dahil) yüzde 39 ile ikinci oluyor. Basılı medya (yüzde 6) ve radyoya (yüzde 6) düşen paylar ise düşük.”

Yine ilgilisi için bulunmaz nimet olan kaynaklardan biri de BBC Gazetecilik Akademisi. BBC News bölümünün Twitter hesaplarından sorumlu olan Mark Frankel’in cevaplarıyla hazırlanan “20 soruda gazeteciler için Twitter” başlıklı içeriği her daim göz önünde bulundurmakta fayda var.

Bir süre önce pazar eki çıkarmaya başlayan Cumhuriyet’in yeni bir eki daha var: Cuma6tesi. “Enerjik, yüzü geleceğe ve iyi haberlere dönük bir ek” şeklinde tanımlanan Cuma6tesi’de söyleşiler, kent yaşamına dair yazılar ve özel olarak hazırlanan mizah bölümü yer alacak.

Ekşi Sözlük’ün Buyrun Benim adlı ‘cesaret isteyen’ serisinin yeni konuğu gazeteci Ahmet Hakan oldu. “Buyrun Benim” bu yılın en iyi projelerinden biri olabilir.

Yaklaşan etkinlikleri de hatırlatıp yoğun siyaset gündemine dönebiliriz.

Bir süredir lafını ettiğimiz Digital Age Summit geldi çattı. Güven temasıyla 8 Mayıs’ta Four Seasons Bosphorus’ta düzenlenecek olan etkinliğin programını şurada bulmak mümkün.

Araştırmanın gelişimine odaklanan ve gelirini sosyal projelere aktaran Araştırmada Yenilikler Konferansı 9 Mayıs’ta Four Seasons Bosphorus’ta yapılacak. Ipsos tarafından “esneklik” temasıyla düzenlenen etkinliğe katılım için Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı‘na minimum 490 TL bağış yapmak yeterli.

Deneyim Ekonomisi alt başlığıyla düzenlenen XCO’2018 Deneyim Tasarımı ve Yönetimi Zirvesi 24 Mayıs’ta Bomontiada’da. Zirveyle ilgili ön bilgi burada, pdf program ise şurada.

Durumlar böyle. Haftaya yine görüşmek üzere, iyi tatiller!

Yorum Ekle

Yorum yazmak için tıklayın

Yorumunuz:

e-Bülten Aboneliği