Haftanın Özeti: 234

15 - 21 Nisan 2019 tarihleri arasında Türkiye ve dünyadan haber, site, yazılım, donanım, cihaz, video ve trendler.

Bilim, Yazılım, Donanım

Oyunseverlerin merakla beklediği 5. kuşak Playstation (PS5) ile ilgili Sony cephesinden bazı açıklamalar yapıldı. Serinin şu an satışta olan dördüncü nesil oyun konsolu PS4, 2013 yılında piyasaya sürülmüştü. 6 yılın ardından duyrulan ve 2020 ya da 2021’de satışa sunulması beklenen PS5 ise CPU, GPU (grafik işlemcisi) SSD ve 3D ses alanında heyecan verici yenilikler içerecek. En sevindirici detaysa PS4 oyunlarının PS5’te de oynanabilecek olması. Konsolun işlemcisi AMD’nin 3. kuşak Ryzen platformunu, GPU ise Radeon’un Navi ailesini kullanacak. Bu altyapı, PS4’ün 15 saniyede yüklediği veriyi 0,08 saniyede yükleyebilecek.

Microsoft ses donanımı yelpazesini genişletiyor. Geçtiğimiz yıl, gürültü engelleyici (noise cancelling), entegre mikrofonlu kablosuz Surface kafa üstü kulaklıklarını satışa sunan şirket şimdi de kablosuz kulak içi kulaklıklar üretiyor. Microsoft daha önce birbirine mıknatısla yapışıp kabloların karışmasını engelleyen kulak içi kulaklıklar ve piyasadaki diğer gürültü sıfırlayıcı modellerle rekabet edebilecek kafa üstü kulaklıklar üretmişti. Şirketin yeni ürününün de piyasada önemli bir yer edinmesi bekleniyor.

Phone Designer tarafından çizilen Surface Buds kulaklık konsepti.

Bir dönem ofis çalışanlarının sahip olmak için yarıştığı, bir statü sembolü haline gelen Blackberry telefonları artık sadece mahcubiyet sebebi. Akıllı telefon çağında trendleri iyi okuyamayarak havlu atan firma bir süredir telefon üretmek yerine yazılımlarını diğer cihaz üreticilerine lisanslayarak ayakta kalmaya çalışıyordu. Şirketten geride kalan son değer olarak kabul edilen ve BBM olarak da adlandırılan mesajlaşma hizmeti Blackberry Messenger da temsilci firması Emtek tarafından yapılan açıklamaya göre 31 Mayıs’ta kapanacak. Android ve iOS platformunda 140 milyon kayıtlı kullanıcıya sahip BBM, böylece Facebook’un sahibi olduğu Whatsapp ve Messenger rekabeti karşısında havlu atmış oldu.

Yıllarca bizi USB cihazlarını güvenli çıkarmadığımız için azarlayan Microsoft sonunda USB portuna takılı depolama cihazlarını dilediğimiz zaman çıkarabileceğimizi müjdeledi. USB bellekler kullanılmaya başladığı günden bu yana Windows kullanıcıları sürekli flaş disk ya da harici sabit diskleri protokole uygun şekilde çıkarması yönünde uyardı. Bu uyarı veri kaybını önlemek için yapılıyordu. Ancak Windows 10’un 1809 güncellemesi ile birlikte bu işleme gerek kalmadan da USB belleğinizi çekip çıkarabilirsiniz. Yine de o sırada harici belleğinize veri yazılmadığından emin olmanızda fayda var.

Uzmanlar, yakın zamanda yaygınlaşması beklenen 5G teknolojisinin hava durumu tahminlerine olumsuz etki edebileceğini düşünüyor. Bunun sebebini anlamak için önce hava durumu tahmininin nasıl yapıldığını bilmek gerekiyor. Hava durumunun ne yönde değişeceğini belirlemek için uzaydaki uydular hava kütlelerinin ne yöne hareket ettiğini, basınçlarını, sıcaklıklarını ve nem oranlarını takip ediyor. Nemi takip etmek için uydular dünyadaki su buharının yaydığı mikrodalga radyasyonu ölçüyor. Bu ölçüm için 23,8-GHz frekans kullanılıyor. 5G teknolojisi için ise 24-GHz bandı kullanılacak. 5G istasyonlarının su buharı dalga boyuna bu kadar yakın bir frekans kullanması uyduların topladığı verilerde gürültü oranını artırabilir ve bu durum hava durumu tahminlerini olumsuz etkileyebilir. Su buharı verileri kasırgaların hareketleri açısından büyük önem taşıyor. Bu veriler yeterince isabetli olmazsa kasırganın vuracağı yeri kestirmek zorlaşabilir. Bu da olası bir felaket durumunda daha fazla insanın hazırlıksız yakalanmasıyla sonuçlanabilir.

Sıradan inekler gibi görünebilirler ama İngiltere’deki bir çiftlikte yetiştirilen Friesian (siyah alaca) türü mandıra inekleri aslında birer internet öncüsü ve 5G’nin nimetlerinden sizden önce faydalanıyorlar. İnekler için 5G’ye bağlı tasmalar geliştirildi. Bu tasmalar robotik bir süt sağma sistemini çalıştırıyor. İnekler sağılmak istediklerine makineye yaklaşıyorlar ve makinenin kapıları otomatik olarak açılıyor. Cihaz her bir ineği tanıyor ve ona göre ineğin memelerini tutup sağmaya başlıyor. İnek bu sırada ödül mamasını yiyor. Şu anda kullanılan mandıra düzeni, Agri-EPI tarafından, Britanya inovasyon dairesinin desteğiyle kuruldu ve inekler yaslandığında dönerek kaşıyan fırçalar, algılayıcılar sayesinde hava durumuna göre açılıp kapanan perdeler ve ahırlara çatıdaki raylar sayesinde otomatik olarak yem dağıtan akıllı besleme sistemleri gibi teknolojileri kullanıyor.

Samsung’un merakla beklenen ve ABD’deki 2 bin Dolarlık fiyat etiketiyle dikkatleri üzerine çeken katlanan akıllı telefon Galaxy Fold, bu hafta teknoloji yazarı ve kanaat önderlerine deneme amacıyla verildi. Türkiye’de Mayıs ayı sonunda satışa sunulacak cihazların bazılarının ekranı test eden kişilerin ilk gününde kırıldı. Bunlardan bazılarının test edenlerin normalde çıkartılmaması gereken koruyucu filmi sökmeleri yüzünden gerçekleştiği ortaya çıktı. Ancak bir kısmındaki hatayı Samsung da kabul ederek konuyla ilgili araştırma başlattığını açıkladı. (EK BİLGİ: Türkiye’deki ilk 4 Samsung Galaxy Fold’dan biri de Dünya Halleri’ne verildi. Önümüzdeki hafta içinde ön incelememizi sitede paylaşacağız)

İnsanlık, beyni gelişmiş teknoloji ile birleştirmenin eşiğinde olabilir. Bilimciler düşüncelerimizi bulut üzerinden gerçek zamanlı olarak birleştirebilmemize sadece 20-30 yıl kaldığını düşünüyor. Yeni yapılan bir araştırmada ‘insan beyni/bulut arayüzü’ olarak adlandırılan teknolojinin nasıl işleyebileceği detaylı bir şekilde anlatıldı. Araştırmacılar ayrıca bu sistemin önündeki engelleri ve bunların nasıl aşılacağını da inceledi. Araştırma ekibinin lideri Robert Freitas’a göre temelde beyin/bulut arayüzü (B/CI) nanorobotik alanında yakın zamanda gerçekleşmesi beklenen gelişmelerle mümkün hale gelecek. İnsan saçının kalınlığından daha küçük robotların gelecekte insanlığa birçok alanda yardımcı olması bekleniyor. Sinirsel nanorobotik çalışmaları da B/CI’ı mümkün kılacak. Beynin içine yerleştirilecek minik robotlar hem beyindeki düşüncelerin buluta aktarılmasına hem de buluttaki verilerin beyne ulaştırılmasına yardımcı olacak. Böylece insanlık süper bilgisayarların gücünü beyninde taşıyabilecek.

New York Albany Eyalet Üniversitesinden araştırmacı Matthew Szydagis, YouTube’da insanların aşırı soğutulmuş su ile oynarken çektikleri videoları izledikten sonra bir de Disney filmi Karlar Ülkesi’ni (Frozen) izleyince bu konuyu araştırmaya karar vermiş. Burada amaç aşırı soğutulmuş suyun kabarcıkları içinde parçacık boyutunda buzlar aramak. Aşırı soğutulmuş suyun nötronlarla çarpıştığında donmaya başladığını keşfeden Szydagis, bu bilginin kara madde arayışında da işe yarayabileceğini düşünüyor. Kara maddenin özelliklerinin nötronlarla benzerlik gösterdiği tahmin ediliyor.

Araştırmacılar bir domuzun beynini ölümünün 4 saat sonrasında kısmen yeniden canlandırmayı başardı. Dolaşım sistemi ve hücresel işlemlerin bir kısmının yeniden işler hale getirildiği çalışma normalde geri dönüşü olmayan beyin süreçlerini de değiştirmiş oldu. ABD / Yale Üniversitesi tarafından yürütülen çalışma sonrası yapılan açıklamada söz konusu beynin klinik olarak ‘canlı’ kabul edilemese de hücresel bazda aktif olarak tanımlanabileceği bildirildi. Bu tekniğin ileride beyin hastalıkları ya da kazalar sonucunda oluşan hasarların onarılmasında kullanılması hedefleniyor.

Yunanistan’da üç kişinin DNA’sını taşıyan bir bebek dünyaya geldi. Annenin ölümcül mitokondri hastalığının çocuğa geçmesini önlemek için geliştirilen mitokondri bağışı yöntemi, doğurganlık tedavisi için kullanıldı. Mitokondri bağışında annenin yumurta hücresinin mitokondrisi çıkarılıyor ve bağışçı kadının yumurta hücresinin mitokondrisi annenin yumurtasına yerleştiriliyor. Böylece doğan çocuğun DNA’sının küçük bir bölümü, bağışçı kadının yumurta hücresindeki mitokondriden geliyor. İngiliz yetkililer bu yöntemin doğurganlık tedavisi için gerçekten etkili olup olmadığına dair bir kanıt olmadığını ve daha detaylı çalışmalar yapılması gerektiğini söylüyor.

İsrail medyasının ‘dünyada bir ilk’ olarak tanıttığı gelişmede Tel Aviv Üniversitesi bilimcileri 3D yazıcı kullanarak, insan dokusundan, damarları, kolajenleri ve biyolojik molekülleri bulunan küçük bir kalp üretti. Bu gelişmenin gelecekte organ bağışını gereksiz hale getirebileceği belirtiliyor. Teknoloji henüz insanlarda kullanılmak için uygun değil. Ekip bir kemirgenin kalbi boyutunda bir kalp üretti. Ama asıl sorun boyut değil. Üretilen kalbin hücreleri kasılabiliyor olsa da kalp pompalama yeteneği kazanmış değil.

Toronto Üniversitesinden araştırmacılar diş çürüklerinin sebebinin aşırı istekli bir bağışıklık sisteminin bakterilerle savaşırken yarattığı ‘sivil zayiat’ olabileceğini söylüyor. Nötrofil adı verilen ağız içi bağışıklık hücreleri, ağızdaki bakterilere yanıt olarak vücut tarafından gönderiliyor. Ancak araştırmacılar nötrofillerin bakterilerle savaşırken biraz özensiz olabildiğini keşfetti. Araştırmayı yöneten Yoav Finer “Bu, duvardaki sineği öldürmek için balyozla duvara vurmak gibi. Nötrofiller bakterilerle savaştığında böyle oluyor.” diyor.

İsrail’in Ay yüzeyine uzay aracı gönderme çabası başarısızlıkla sonuçlandı. 12 Nisan’da İsrail saatiyle sabah 7:23’te uzay aracıyla iletişimde yaşanan aksaklıklar ve motorun arıza yapması sebebiyle insansız Beresheet aracı hızını azaltmayı başaramadı ve Ay yüzeyine çakıldı. Kazanın tam sebebi hala araştırılıyor. Arıza gerçekleştiği sırada uzay aracı zaten hızla inişe geçmiş olduğu için zamanında müdahale edilemedi ve Beresheet’in inişi yavaşlatılamadı. Yine de yetkililer bu denemenin kendilerine birçok şey öğrettiğini ve istenilen hedefe ulaşılamamış olsa da bunun da bir başarı olduğunu söyledi.

Astronot Scott Kelly’nin 2015’te başlayan ve Mart 2016’da biten yaklaşık bir yıllık uzay macerası sırasında vücudunda gerçekleşen değişiklikler incelendi. Bu değişiklikler, Kelly’nin Dünya’daki ikiz kardeşi Mark’ın verileri ile karşılaştırıldı. Böylece bir yıl boyunca Uluslararası Uzay İstasyonu’nda yaşamakla Dünya’da yaşamak arasındaki farklar ortaya kondu. Astronotun gen aktivitesinin özellikle altıncı aydan sonra hızlandığı görüldü. Bu durum dünyaya döndükten sonra altı ay içinde yüzde 91 oranında normale döndü. Kelly’nin kromozomlarının ucunda bulunan telomerlerin uzayda uzadığı, dünyaya dönünce de kısaldığı görüldü. Telomer kısalması yaşlanma göstergesi olarak biliniyor. Sindirim sistemindeki bakterilerde de değişimler gözlendi. Bu etkilerin diğer astronotlarda da aynı şekilde olup olmadığını belirlemeden bu araştırma sonuçları hakkında genel yargılara varmak çok mümkün değil.

Scott Kelly ve ikiz kardeşi Mark Kelly

ABD / New York’ta bir üniversite öğrencisi, hazırladığı USB üstünden bağlanan bir cihazla okul bilgisayarlarına on binlerce Dolar zarar vermekle suçlandığı davada 10 yıl hapis cezası talebiyle yargılanıyor. Vishwanath Akuthota adlı 27 yaşındaki öğrencinin hazırladığı düzenek, bilgisayarların işlemcisini son derece yüksek hızda çalışmaya zorlayarak ısınmalarına ve yanmalarına yol açıyordu.

Elektrikli araç bataryaları, Bloomberg NEF (BNEF) uzmanlarının tahmin ettiğinden çok daha hızlı gelişiyor ve ucuzluyor. Bu yüzden elektrikli araçlara yönelik beklentilerin her yıl güncellenmesi gerekiyor. BNEF 2017’de elektrikli araçların benzinli araçlardan daha ucuza geleceği yılı 2026 olarak tahmin etmişti. Bu tahmin 2018’de 2024 olarak güncellendi. Şimdi ise BNEF’in 2019 tahmini; 2022 yılında, elektrikli araçların içten yanmalı motoru bulunan araçlardan daha ucuz hale geleceği yönünde. Bu güncellemeyi en çok etkileyen faktör ise batarya maliyetindeki düşüş.

Hatırlatma: Hafta özetimiz toplam 5 sayfadan oluşuyor.Diğer kategorilere ait gelişmelere aşağıdaki listeden geçebilirsiniz.

Özet Başlıkları

  1. Türkiye ve dünyadan güncel gelişmeler.
  2. Bilim, teknoloji, yazılım, donanım.
  3. Dijital girişimler, yatırımlar, web siteleri.
  4. Dikkat çeken tasarımlar, inovatif ürün ve hizmetler.
  5. Sinema, TV, kültür/sanat gelişmeleri.

7 Yorum

  • Serdar Bey, sizde bir gözden geçirip imla hataları için yazar-editör arkadaşlara geliştirici uyarı yapmanızı isterim ama bu kadar kaliteli ve faydalı derlemeleri görüp minnettar olmak ve teşekkür etmek daha doğru. Emeğinize-kaleminize sağlık. Teşekkürler.

  • Tv5 yayını şahaneydi Serdar Bey. Ordan bahsedince geldim, içerikler çok başarılı. Takipteyiz!

  • Amirim teşekkürler. Bu bölümde çok güzel bir derleme olmuş…
    İsviçre’deki sığınak videosunda Aksa jeneratörü gördük… Sığınabilecek yerler üretemesek bile, gurur vesilesi oldu…

Yorum yazmak için tıklayın

Yorumunuz: