Gözler kalbin, beyin önyargıların aynası

New York Üniversitesi'nden iki araştırmacı gerçekleştirdikleri bir deneyde katılımcıların duygu, cinsiyet ve ırk eşleştirmelerini nasıl yaptığını inceledi.

Haber Özeti

Tam Sürüm

Kalıp yargıların düşüncelerimizi etkilediği bilinen bir gerçek. Bilinçaltımıza yerleşmiş bazı düşünceler, bazı kişi ve durumlar konusunda yanlış yargılara varmamıza sebep oluyor. Cinsiyet, ırk ve duygu gibi kavramların birbiri ile kalıp yargılar yoluyla bağlandığını ifade eden bilimciler bunu test etmek için bir çalışma gerçekleştirdi

Araştırmayı gerçekleştirenlerden birisi olan New York Üniversitesi‘nden Prof. Jonathan Freeman, “Başka bir insana baktığımız anda kalıp yargılarımız o kişiyi beklentilerimize uyacak şekilde algılamamıza sebep oluyor” diyor. Bunun sebebi beynin iki farklı bölgesi: ani görsel tahminleri ve kategorizasyonu gerçekleştiren orbitofrontal korteks ve yüzleri tanımaya yarayan iğsi kıvrım (fusiform gyrus).

Freeman ve ekip arkadaşı Ryan Stolier, 43 katılımcıdan beyin tarama cihazındaki resimlere bakmalarını istediğinde bu bölgelerdeki sinirlerin harekete geçtiğini fark etti. Bu da iki bölgenin algılama konusunda birbirini etkilediği anlamına geliyor.

Tarama bittikten sonra bilimciler katılımcılardan bir bilgisayarı kullanarak fotoğrafları kadın-erkek, siyah, beyaz ya da Asyalı, ve mutlu-sinirli şeklinde hızlıca ayırmalarını istedi. Ancak burada asıl ölçülen şey katılımcıların kararları değil, fotoğrafı gördükleri ilk yüz milisaniye içerisinde farelerini ne yöne doğru oynattıklarıydı. Bu ölçüm katılımcılara bildirilmedi.

Erkekler sinirli Asyalılar kadınsı

Araştırmacılar çalışma sonucunda, mutlu erkek yüzlerinin ilk görüldüğü anda ‘sinirli’ olarak algılandığını ancak daha sonra mutlu seçeneğinin işaretlendiğini gördüler. Siyahlarda hem kadın hem de erkekler ilk anda ‘sinirli’ olarak algılandı. Asyalı erkeklerin de ilk görüldüğü anda ‘kadın’ olarak algılandığı belirlendi.

Bu içgüdüsel tercihler, Freeman ve Stolier’in beyin taramalarında gördükleri örüntülerle büyük oranda uyuşuyordu. Çok kısa bir süreliğine orbitofrontal korteks ve iğsi kıvrımın algısının gerçeğin önüne geçtiği ancak beynin bu yanlış algıyı kısa sürede düzelttiği görüldü.

İnsanların bunu daima yaptığını belirten Freeman, bu hızlı kategorilendirme işleminin bilinçli bir şekilde her detayı incelemeden durumu kavrayabilmek için kullanıldığını belirtti. Mesela içinde bir ocak bir de buz dolabı bulunan bir odaya girdiğimizde, başka bir şeye bakmadan mutfakta olduğumuzu algılayabiliyoruz. Aynı şekilde sivri dişli ve pençeli bir hayvan gördüğümüzde “Bu bir yırtıcıdır” demeden korkmamız gerektiğini biliyoruz.

Bu tarz kavramsal bilgileri hepimizin kullandığını belirten Freeman, “Eğer uygunsuz bir tanımda bulunulmuşsa bu tanımın hemen siliniyor. Ama asıl tehlike bu ilk izlenimlerin var olan kalıp yargıları destekliyor olması. Eğer durum buysa o zaman bu durumun insanların davranışını da etkilediğini söyleyebiliriz.” diyor.

Kalıp yargılar sonradan öğreniliyor

Ancak bu durum hepimizin ön yargılı olmaya mahkum olduğu anlamına gelmiyor. Araştırmanın üçüncü aşamasında katılımcılara hiçbir görsel olmadan agresif, şefkatli, vahşi, zeki gibi bir takım özelliklerin hangi cinsiyet ve ırkların kalıp yargılarına uyduğu soruldu. Bu sorulara verilen cevapların katılımcıların kendi düşünceleri değil, toplum tarafından öğretilen düşünceler olduğuna dikkat çeken Freeman katılımcıların bu şekilde sorulduğunda bu kalıp yargıları destekleyecek cevaplar vermediğini ancak önceki testlerden bu kalıp yargıların onları etkilediğinin anlaşıldığını söyledi.

Kalıp yargıların içgüdüsel değil sonradan öğrenilen düşünceler olması, gelecekte bu düşüncelerin değiştirilebileceği anlamına da geliyor. Freeman bir sonraki amacın bu olduğunu belirterek “Ne kadar değiştirilebilir olduklarını, nasıl öğrendiğimizi ve nasıl unutabileceğimizi araştıracağız” diye konuştu.

sight

43 katılımcı ile kalıp yargılar üzerine bir deney gerçekleştiren araştırmacılar Jonathan Freeman ve Ryan Stolier, insanların yüzüne baktığımızda beynin iki farklı bölgesinin algımızı etkilemek için harekete geçtiğini gördü. Karşılaşılan kişiyi kategorize etmeye ve belirli bir kalıba sokmaya çalışan bu bölgelerin nihai algılamada etkili olmasa da insanların ilk tepkilerine ve daha sonraki davranışlarına etki edebildiği vurgulandı. Kalıp yargıların sonradan öğrendiğini belirten araştırmacılar bunların nasıl öğrenildiğini ve bu durumun nasıl değiştirilebileceğini araştıracak.

Yorum Ekle

Yorum yazmak için tıklayın

Yorumunuz:

e-Bülten Aboneliği