Giyilebilir teknoloji insan psikolojisini nasıl etkiliyor?

Konuk yazarımız Elçin Hancı, giyilebilir teknolojilerin insan doğasıyla ilişkisini irdeliyor.

Haber Özeti

Tam Sürüm

Gün içinde attığımız adımdan anlık kalp ritmimize kadar birçok fiziksel ve fizyolojik aktiviteyi niceliksel olarak takip edebilmek mümkün. Kolumuza taktığımız Fitbit ya da sıradan bir yüzükten pek de farkı olmayan Oura gibi giyilebilir teknolojiler, gün içinde ne kadar aktif olduğumuzu takip ederek bize verdiği geri bildirimle öz farkındalığımızın artmasına yardımcı oluyor.

Bu teknolojiyi günlük yaşamında kullanan insanların sayısı artıyor. Öyle ki, kendileri hakkında topladıkları verileri birbirleriyle paylaşmak için toplanan kullanıcılar, farklı platformlarda kişisel projelerinden bahsederek birbirlerinden ilham alıyor. Bu platformların belki de en büyüğü 2007 yılında başlayan ‘Quantified Self’ hareketi. Dünyanın birçok şehrinde toplantılar organize eden kullanıcılar, giyilebilir teknolojileri kullanarak günlük yaşamlarını rakamlara döküyor ve kendi hikayelerini diğer katılımcılarla paylaşıyor.

Hemen her şeyi rakamlara dönüştürmemize olanak veren bu teknoloji, insan psikolojisini nasıl etkiliyor?

Giyilebilir teknolojinin bu kadar yaygınlaşması psikoloji bilimcilerinin bu konudaki çalışmalarına da hız veriyor. Her gün kaç adım attığımızı takip etmek insan psikolojisini nasıl etkiliyor? Yakın zamanda yapılan bir çalışma bu soruyu ele alıyor. Çalışmada katılımcılara birer adımsayar veriliyor ve gün boyunca bunu kullanmaları isteniyor. Grubun yarısı adımsayarı orijinal haliyle kullanıyor ve attığı her adımda artan rakamları ekrandan takip ediyor. Grubun diğer yarısı ise aynı adımsayarı ekranı kapalı bir şekilde kullanıyor, dolayısıyla bu gruptaki katılımcılar adım sayılarını göremiyor. Gün sonunda katılımcılar adımsayarları geri getirdiklerinde ise sonuç şaşırtıyor: Kaç adım attığını rakamlarla takip eden katılımcılar, diğer gruba göre çok daha fazla yürüyor. Öte yandan, aynı gruptaki insanlar diğerlerine kıyasla yürüme aktivitesinden daha az keyif aldığını rapor ediyor. Başka bir deyişle, niceliksel geri bildirim kullanıcıların performansını artırırken aynı zamanda motivasyonunu düşürüyor. Peki rakamları gören insanlar neden yürümekten daha az keyif alıyor? Çalışmaya göre bunun nedeni kaç adım attığını takip eden insanların yürümeyi eğlenceli bir aktiviteden ziyade bir iş olarak algılamaya başlaması.

Günlük yaşamdaki kullanıcı deneyimlerine baktığımızda bu çıkarımı destekleyecek davranışlar görmek mümkün. Bugün, hedeflediği günlük adım sayısına ulaşmasını kolaylaştırmak için köpeğinin tasmasına ya da vantilatöre Fitbit’ini asan insanlara rastlayabiliyoruz. Sahte data üreterek hem kullandıkları cihazı hem de kendilerini kandıran bu insanların yürümekten pek de keyif almadıklarını söylesek, sanırım yanılmış olmayız.

Peki ne yapmalı?

Niceliksel geri bildirim motivasyonu düşürüyorsa akla gelen alternatif çözümlerden birisi de bu cihazların tasarımını değiştirmek. İnsan davranışları ve seçimleri üzerinde çalışmalar yapan ünlü davranış ekonomisti Dan Ariely, bunları göz önünde bulundurarak Shapa adında bir tartı tasarladı. Bu, piyasadaki diğer tartılardan farklı olarak kaç kilo olduğunuzu göstermiyor. Ekranı olmayan bu tartı, kullanıcılarla sayılarla değil, renklerle iletişim kuruyor. Verdiği geri bildirim ise oldukça basit: İyi gidiyorsun vs. iyi gitmiyorsun”. Bu sayede kilo vermek için gün aşırı tartılan ve ekranında gördüğü sayı eksilmediği için demotive olan insanlar yerine, yalnızca katettiği mesafeyi ön plana çıkararak kendini kötü hissetmeyen ve motivasyonu yüksek kullanıcılar hedefleniyor.

İnsan – teknoloji etkileşimi alanında yapılan interdisipliner çalışmalar, bu tür teknolojilerin insan üzerindeki etkilerini önümüzdeki yıllarda keşfetmeye devam edeceğe benziyor.

Dan Ariely demişken:

Yazar hakkında: Elçin Hancı, Türkiye’de psikoloji okuduktan sonra sosyal psikoloji yüksek lisansı için Hollanda’ya gitti. Yaklaşık bir yıldır “İnsan – Teknoloji Etkileşimi” alanında doktora çalışmalarına Hollanda’nın tebessüm şehri Eindhoven’da devam eden Elçin, insan doğasına dair öğrendiklerini teknolojiyle harmanlıyor.

Bugün, hedeflediği günlük adım sayısına ulaşmasını kolaylaştırmak için köpeğinin tasmasına ya da vantilatöre Fitbit’ini asan insanlara rastlayabiliyoruz. Sahte data üreterek hem kullandıkları cihazı hem de kendilerini kandıran bu insanların yürümekten pek de keyif almadıklarını söylesek, sanırım yanılmış olmayız.

Yorum Ekle

Yorum yazmak için tıklayın

Yorumunuz:

e-Bülten Aboneliği