Gençliğin sırrı bulundu

Yetişkin hücreleri kök hücreye dönüştüren yöntemin süresinin kısaltılması ile daha genç hücrelere herhangi bir yan etki olmadan ulaşıldı.

Haber Özeti

Tam Sürüm

Gençlik iksirini bulma çabaları neredeyse insanlık kadar eski. Tarih boyunca pek çok kişi bu uğurda çalışmalar yapmış ancak başarısız olmuştu. Ancak insanlığın bu hedefine sonunda ulaşılmış olabilir. Salk Biyoloji Çalışmaları Enstitüsünden bilimciler, yaşlanan hücreleri yeniden programlama tekniği ile pluripotent kök hücrelere çevirmeyi başardı.

Fareler üzerinde başarıyla gerçekleştirilen deneylerde, farelerin ömrünün yüzde 30 oranında uzatılabildiği görüldü. Pluripotent kök hücreler, gerektiğinde diğer hücrelere dönüşebiliyor. Hücrelerin bu yeteneği sayesinde yaşlılığın etkileri ortadan kaldırılabiliyor.

Yeniden programlama işlemi, hücrelerin genetiğini değiştirmiyor. DNA’ya bağlı bulunan ve epigenetik iz adı verilen kimyasal yapılar değiştirildi. Bu yapılar genomu düzenlemekle ve genlerin ne kadar aktif olacağına karar vermekle görevli. Bulgular epigenetik yapıların yaşlanmanın merkezinde yer aldığını belirtiyor ve kullanılan yöntemlerle bu yapıların ortadan kaldırılabileceğini hatta etkilerinin geri çevrilebileceğini gösteriyor. Bir başka deyişle, gençliğin formülü bulunmuş olabilir.

İşlem süresinin kısaltılması çözüm oldu

Japon araştırmacı Shinya Yamanaka 2006 yılında yaptığı çalışmada yetişkin hücreleri indüklenmiş pluripotent kök hücreye dönüştürmenin bir yolunu bulmuş ve bu çalışması 2012 yılında Nobel ile ödüllendirilmişti. Yamanaka’nın yöntemi başka bilimciler tarafından laboratuvar ortamında gerçekleştirilmiş ancak canlı hayvanlar üzerinde denendiğinde tümör oluşmasına sebep olmuştu.

Laboratuvarda gerçekleştirilen çalışmalar genellikle haftalarca sürüyor ve bu süreç sonunda hücrelerin gençleştiği gözleniyordu. Salk tarafından gerçekleştirilen çalışmada, yetişkin hücrelere uygulanan işlem süresi azaltıldı. Tam olarak kök hücreye dönüşmeyen yetişkin hücrelerinin, yaşlanma etkisi yaratan özelliklerin çoğundan kurtulduğu görüldü.

Fareler gençleştirildi

Araştırmacılar bu işlemi, fareler üzerinde denedi. Yaşlanmayı hızlandıran progeria hastalığı bulunan farelerin ortalama ömrü 18 hafta olurken, bu farelere 2 gün tedavi uygulayıp 5 gün bekleten araştırmacılar, farelerin ömrünün 24 haftaya kadar çıktığını ve vücutlarında tümör oluşmadığını gördü. Daha sonra aynı deneyi orta yaşlı sağlıklı fareler üzerinde deneyen bilimciler, kısmi yeniden programlama tekniğinin farelerin hücrelerini gençleştirdiğini ve hayvana zarar vermediğini keşfetti.

Aynı çalışma, laboratuvar ortamında canlı tutulan insan hücreleri üzerinde gerçekleştirildiğinde, bu hücrelerde de benzer etkiler bulunduğu, hücrelerin hem daha genç göründüğü hem de daha hareketli olduğu görüldü. Araştırmacılar farelerle insanlar arasında fark olduğunu ve bu çalışmanın direkt olarak insanlara uygulanamayacağını belirtirken, gelecekte gerçekleştirilecek yeni çalışmalar neticesinde bu yöntemin insanları gençleştirmek için nasıl kullanılabileceğini belirlemeyi hedeflediklerini ifade etti.

Kaynak: Singularity Hub

Salk Biyoloji Çalışmaları Enstitüsünden bilimciler, yaşlanan hücreleri yeniden programlama tekniği ile pluripotent kök hücrelere çevirmeyi başardı. Fareler üzerinde başarıyla gerçekleştirilen deneylerde, farelerin ömrünün yüzde 30 oranında uzatılabildiği görüldü. Pluripotent kök hücreler, gerektiğinde diğer hücrelere dönüşebiliyor. Hücrelerin bu yeteneği sayesinde yaşlılığın etkileri ortadan kaldırılabiliyor. Geçmişte haftalarca bu işleme maruz bırakılan canlı hayvanlarda hücreler gençleştiriliyor ancak tümörler oluşuyordu. İşlem süresinin sadece 2 güne indirilmesi ve haftada bir tekrarlanmasıyla kısmi yeniden programlama sağlandı ve tümör oluşmadan gençleşme gerçekleşti.

4 Yorum

  • Mitokondri’nin görev alanından, telomer uçlarının uzamasına kadar bazı yöntemler var. Bu da ayrı bir yöntem olsa da bakalım ipi hangisi göğüsleyecek?

  • Semih Kardeş ben bir matematik-Fizik uzmanıyım. Çeşitli araştırmalar yaparken uzun ömrün formülünü bulduğumu sanıyorum. Bu konuyu önemseyen Larry Page ve Marc Zuckerberg ve Türk milli molekülünü arayan Koçak Farmaya bildirdim. Hiç birisi ciddiye alıp ilgilenmedi. Tesla gibi yüzlerce patent gerektiren buluş var. Patent almak o kadar kolay ve ucuz değil sanırsam. 1980’li yıllarda Rockfeller’e yazı yazdım. Beni üniversitesine alırsa hariklar yaratacağımı yazdım. Alsaydı belki de hem kendisi yaşıyordu hem de insanlık 150 yıllık ömrü garantileyecekti. Şimdi yılan-çıyan yiyor Rockfeller hazretlerini. İnsanlığa sayısız yararları dokunan bir işadamını 50 yıl daha yaşatmakla insanlık kazanacaktı. Hayıflanıyorum orta sınıftan olupta zengin sınıftan olmadığıma. Sevgiyle kalın. 19.02.2019

Yorum yazmak için tıklayın

Yorumunuz:

e-Bülten Aboneliği