GDO’lu ürünlerin beklenmedik etkisi

GDO'lu ürünlerin tarıma etkisi üzerine yapılan araştırmada, böcek ilacı kullanımının azaldığı, zararlı ot ilaçlarının ise arttığı gözlendi.

Haber Özeti

Tam Sürüm

Bugüne dek genetiği değiştirilmiş organizmaların (GDO) tarımda kullanılması üzerine yapılan en geniş kapsamlı araştırma tamamlandı. Virginia Üniversitesi’nden Ekonomist Federico Ciliberto liderliğindeki ekipte ABD’nin diğer üniversitelerinden ekonomistler Edward D. Perry, David A. Hennessy ve GianCarlo Moschini de yer aldı. 1998-2011 tarihleri arasında 5 bin soya fasulyesi ve 5 bin mısır üreticisinden toplanan yıllık veriler çalışma kapsamında incelendi.

14 yıllık veriler üzerinde yapılan çalışmanın, geçmişte yapılan 1-2 yıllık çalışmalara göre çok daha kapsamlı olduğunun altını çizen Ciliberto, bu dönemde aynı çiftçilerin yıllar içinde değişen yöntemlerini de inceleme fırsatı bulduklarını belirtti. Çalışmada hem GDO’lu ürün üreten hem de geleneksel tarım yapan çiftçilere yer verildi.

Böcek ilacı kullanımında azalma

ABD’de mısır üreticilerinin kullandığı GDO’lu ürünlerde iki yeni gen ekleniyor. Bu genlerden birisi bitkiyi zararlı böceklere karşı daha dayanıklı yapıyor. Diğer gen ise zararlı otları öldürmek için kullanılan glifosat maddesine karşı dayanıklılık sağlıyor. Böylece zararlı otlar için yapılan ilaçlama, ürünlere zarar vermiyor. Soya fasulyesi üreticileri ise sadece glifosat dayanıklılığı veren genden faydalanıyor.

14 yıllık sürede, mısır üreticilerinin yüzde 80’inin GDO’lu ürünlere geçmesi ile birlikte böcek ilacı kullanımında, beklendiği gibi, ciddi bir azalma olduğu görüldü. GDO’lu mısır üreten çiftçiler, geleneksel ürün üretenlere göre yüzde 11,2 daha az böcek ilacı kullandı. Mısır üreticilerinin ayrıca zararlı ot ilaçlarını da yüzde 1,3 oranında azalttığı görüldü.

Zararlı ot ilaçlarında önemli artış

Soya fasulyesi üreticilerinin GDO’lu ürün kullanımında ise işler beklendiği gibi gitmedi. Ürünlerin, glifosata dayanıklı olması için yapılan değişiklik, öldürülmesi gereken zararlı otlara da etki etti. Bu otların da glifosat direncinin artmasıyla GDO’lu soya fasulyesi üreten çiftçiler, geleneksel üreticilere göre yüzde 28 daha fazla zararlı ot ilacı kullanmak zorunda kaldı.

Zararlı otların glifosat direncinin artması sebebiyle alternatif ilaçlar denendi. Bu uygulama, çevreye eskisine göre daha fazla kimyasal yayılmasına, toprağın ve doğal kaynakların zarar görmesine sebep oldu. Ancak ilaçlamalara karşı daha dirençli olan soya fasulyelerinden de daha bol ve sağlıklı ürün alındı.

Böcekler ilaçlara karşı direnç geliştiremedi

Zararlı otlarda yaşanan bu olumsuz etkinin böceklerde yaşanmamasının sebebi ise devletin akıllıca düzenlemesi. GDO’lu ürün kullanan çiftçilere, tarlanın küçük bir bölgesinde geleneksel tarıma devam edilmesi zorunluluğu getirildi. Böylece, GDO’lu ürünler arasında yaşayamayan böcekler, bu duruma karşı direnç geliştirmek yerine, geleneksel tarım yapan bölgeye yöneldi. Direnç geliştiren az sayıda böcek de diğer bölgede yetişen çok sayıdaki böceklerle çiftleşerek direnç genlerini yeni nesillere aktaramadı.

Çalışma sonucunda Ciliberto, ilaçlara karşı direnç geliştiren zararlı otların ciddi ve büyümekte olan bir sorun olduğunu fark ettiklerini belirterek, böyle bir etki bulmayı tahmin etmediklerini söyledi.

Kaynak: Virginia Üniversitesi

GDO'lu ürünler üreten çiftçilerin 14 yıllık raporlarını inceleyen ekonomistler, bu dönemde böcek ilacı kullanımının azaldığını, zararlı otlara karşı kullanılan ilaçların ise arttığını gördü. Ürünleri zararlı otlara karşı kullanılan glifosat maddesinden korumak için değiştirilen genlerin zararlı otlara da etki ettiğini fark eden çiftçiler, bu otları yok etmek için daha fazla kimyasal kullanmaya başladı. Bu durum çevreye daha fazla zarar verilmesine yol açtı. Böceklere karşı direnci artıran gen ise bitkileri böceklere karşı daha dirençli hale getirdiği için, kimyasal ürün kullanma ihtiyacı azaldı.

Yorum Ekle

Yorum yazmak için tıklayın

Yorumunuz:

e-Bülten Aboneliği