Evren bir hologram olabilir mi?

Uluslararası bilimcilerin gerçekleştirdiği bir çalışma, içinde yaşadığımız evrenin aslında bir hologram olduğuna dair ilk kanıtları bulduğunu iddia ediyor.

Haber Özeti

Tam Sürüm

Uluslararası bilimciler tarafından gerçekleştirilen bir çalışma, içinde yaşadığımız evrenin aslında bir hologram olduğuna dair ilk kanıtları bulduğunu iddia ediyor.

Peki holografik evren fikri tam olarak nedir? İlk anda düşündüğümüz gibi, Uzay Yolu tarzı bir bilgisayar simülasyonunda yaşadığımız anlamına gelmiyor. Daha ziyade, 1990’larda Leonard Susskind ve Gerard’t Hooft tarafından ortaya atılan bu düşünce, içinde yaşadığımız 3 boyutlu evrenin bilgilerinin aslında bu evrenin iki boyutlu yüzeyinde yer aldığını ifade ediyor. Bu evren, iki boyutlu televizyon ekranından üç boyutlu görüntüler izlemek ya da kredi kartına iki boyutlu olarak basılmış olan hologramı üç boyutlu algılamak gibi düşünülebilir.

Kozmik enflasyona bir alternatif

Southampton Üniversitesi Matematik Bilimleri Profesörü Kostas Skenderis konuyu şu şekilde açıklıyor: “İçinde yaşadığımız, gördüğümüz, hissettiğimiz ve duyduğumuz üç boyutlu evrenin ve zaman algımızın aslında iki boyutlu düz bir yüzeyden ortaya çıktığını düşünün. Kredi kartındaki hologramlar gibi ancak bu örnekte, evrenin tamamı yüzeye kodlanmış.”

Bu düşünce oldukça kafa karıştırıcı. Birleşik Krallık, Kanada ve İtalya’dan çalışmaya katılan astrofizikçiler kozmik mikrodalga geçmişini incelediler ve holografik teoriyi destekleyen bazı düzensizlikler keşfettiler. Bu açıklama, kozmik enflasyon (genişleme) teorisine alternatif bir açıklama olarak sunuluyor.

Yeni gelişmelerle mümkün oldu

Yeni analizler, teleskop ve algılama teknolojilerinin gelişmesi sayesinde mümkün oldu. Bilimciler ‘beyaz gürültü‘ ya da Büyük Patlama’nın hemen ardından oluşan mikrodalgalar üzerindeki bilgileri artık inceleyebiliyor. Planck uzay teleskobu tarafından toplanan verileri inceleyip haritalandıran bilimciler, buldukları verilerin, holografik teorinin matematiğiyle tahmin edilebileceğini gördüler.

Profesör Skenderis “Holografi, evrenin yapısı ve oluşumu konusundaki düşüncelerimiz açısından büyük bir adım. Einstein’ın genel görelilik teorisi büyük boyuttaki her şeyi açıklıyor ancak kuantum seviyesine inildiğinde çalışmamaya başlıyor. Bilimciler onlarca yıldır, Einstein’ın kütle çekim teorisini, kuantum teorisiyle birleştirmeye çalışıyor. Bazıları, holografik evrenin bu iki düşünceyi bir araya getirebileceğine inanıyor. Umarım araştırmamız bizi bu yönde ilerletir.” diyor.

Evreni açıklayan en basit teori

Bu çalışmanın sonuçları, bilimcilerin uzay ve zamanın nasıl oluştuğuna dair daha iyi bir anlayışa sahip olmasını sağlayabilir. Skenderis “Holografi kavramına baktığımızda, çevremizdeki şeylere farklı bir bakış açısı geliştiriyoruz. Geçtiğimiz 20 yıl boyunca bu alanda çalışan bilimciler bile, neler olup bittiğini açıklayacak araçlara ve dille sahip değil. Fiziksel gerçeklik konusunda yeni bir yaklaşım.” diyor.

Çalışmanın yazarlarından Niayesh Afshordi de bulgularla ilgili olarak benzer olumlu ifadelerde bulundu:

“Bunun, evrenin ilk aşamalarını açıklayan en basit teori olduğunu söyleyebilirim. Şimdiye dek yapılan çalışmalar arasında en basiti. Çevremizde gördüğümüz her şeyi açıklamaya da yardımcı olabilir.”

Kaynak: BigThink

Uluslararası bilimciler tarafından gerçekleştirilen bir çalışma, içinde yaşadığımız evrenin aslında bir hologram olduğuna dair ilk kanıtları bulduğunu iddia ediyor. 1990'larda Leonard Susskind ve Gerard't Hooft tarafından ortaya atılan bu düşünce, içinde yaşadığımız 3 boyutlu evrenin bilgilerinin aslında bu evrenin iki boyutlu yüzeyinde yer aldığını ifade ediyor. Bu evren, iki boyutlu televizyon ekranından üç boyutlu görüntüler izlemek ya da kredi kartına iki boyutlu olarak basılmış olan hologramı üç boyutlu algılamak gibi düşünülebilir.

Yorum Ekle

Yorum yazmak için tıklayın

Yorumunuz:

e-Bülten Aboneliği