Dünyanın 4 büyük problemi aynı zamanda 4 büyük iş fırsatı demek

Dünya'nın en büyük problemleri, şirketler için büyük iş fırsatları oluşturuyor.

Haber Özeti

Tam Sürüm

Birleşmiş Milletler 2015 yılında “Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri“ni koyduğunda, yalnızca hükümet ve yardım kuruluşları için bir ajanda belirlemiyordu. Aynı zamanda şirketler için de bir ajandası vardı. Açlığı sonlandırmaktan toplumsal cinsiyet eşitliğine bu hedefler, şirketler için fırsatlarla dolu ve şirketlere nasıl hem para kazanırken hem de gezegenimizdeki ilerlemenin lokomotifi olabileceğini gösteriyor.

Şirketler BM’nin bu hedeflerini desteklemek istediğini söylese de, aslında yalnızca yüzde 17’si dediğini gerçekleştiriyor. Bu yüzden Sustainia ve DNV GL şirketleriyle beraber Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri sürecine şirketleri dahil etmek için çalışan United Nations Global Compact bir rapor düzenlemiş. Bu rapor, en çok dikkat isteyen 4 hedefe odaklanıyor: Eşitsizlik, sorumlu tüketim, iklim değişikliği ve okyanusların korunması.

Rapor, şirketlere ‘sorumlu bir aktörden’ çok daha fazlası olabileceğini, şirketlerin gerçekten sahip oldukları kaynaklar ile insanların hayatlarını iyileştirebileceğini ve yeni sektörler geliştirebileceğini göstermek istiyor. Bir başka deyişle, sorumlu olmanın ahlaki bir seçim değil, akıllı bir stratejik planlama olduğunu gösteriyor. Raporda; “Sorumlu ve sürdürülebilir şirketler artık küçük niş bir endüstri değil. Aksine, bu sektörler gelecek on yıllarda büyümenin temel taşları olma potansiyeline sahip” deniliyor.

Bu hedefler doğrultusunda geleceğin şirketlerine öncülük eden örnek startup’lar şöyle:

Hedef 10: Eşitsizliklerin Azaltılması

Dünyanın en zengin yüzde 1’i, dünyadaki zenginliğin üçte birinden fazlasını kontrol ediyor. Öte yandan dünyanın yarısı bu zenginliklerin yalnızca yüzde 1’ine sahip. Eşitsizlik sadece Amerika Birleşik Devletleri’nde değil, dünya genelinde artışta. Ancak özellikle Brezilya, Orta Doğu, Hindistan, Çin ve Afrika’nın bazı bölgelerinde bu eşitsizlik daha belirgin.

Yoksul insanların yaşamını iyileştirme yönündeki bir büyük fikir, sahip olduklarını kanıtlama şansı verebilmekte. Örneğin, gelişmekte olan ülkelerde tapular ya çok az ya da suistimale açık. Blockchain defterleri ise bozulması imkansız ve herkese açık veri aktarımını sağlayabiliyor. BenBen adlı şirket bu iki durumu birleştirerek blockchain tabanlı mülk yönetim sistemi geliştirmiş.

Tapu sıkıcı ve sıradan bir şey gibi gelebilir ancak kayıtları daha iyi tutmak o kişilere kredi sağlamak gibi birçok imkanı doğurabilir. “Blockchain teknolojisi güven ve varlıkların şeffaflığı arasındaki bariyerleri kaldırma potansiyeline sahip” diyor, BenBen’in CEO’su Emmanuel Buetey Noah.

Bir başka blockchain fikri ise tedarik zincirindeki şeffaflığı arttırmak. Çiftçiler ürünlerinin en iyi kalitede olduğunu ve belirli bir yerden geldiğini kanıtlayabilirse, daha yüksek fiyattan satabilir ve son tüketiciyle doğrudan etkileşime daha fazla girebilir.

Hedef 12: Sorumlu Üretim ve Tüketim

Şirketler geleneksel olarak tüketicilerin daha fazla şey satın almasıyla büyür. Doğrusal tüketim modelleri dünyanın tüm köşesine yayılmasıyla çevreye olan etki çok büyük oldu. Bu yüzden doğaya değer veren geleceğin fırsatları ise döngüselliği savunuyor: Tüketim ve geri dönüşüm döngüsüyle birlikte ömrü biten ürünlerin tekrar kullanımını destekliyor. Bu döngüsel ekonomide ürünleri hizmet haline getirmek umut verici konseptlerden birisi.

Rapor, bu hedef doğrultusunda faydalanılabilecek üç alanı şöyle sıralıyor: Alternatif yiyecek kaynakları (geleneksel et üretimine kıyasla daha az enerji ve su gerektiren böcek üretimi gibi), inşaat ve tekrar kullanım.

WinSun şirketi katı endüstriyel atıkları malzeme olarak kullanıp 3 boyutlu yazıcı teknolojisiyle ev inşa ediyor. Kokoboard ise Hindistan cevizi ve yer fıstığı kabuğu gibi organik maddelerden inşaat malzemesi yapıyor. İnşaat alanında verilebilecek başka bir örnek ise ton başına sadece birkaç Dolar’a aldığı endüstriyel karbondioksiti, inşaat malzemesine dönüştürüp ton başına 70 ile 100 Dolar etiketiyle satan Blue Planet.

Tekrar kullanım alanında ise BMW’nin artık yeterince güçlü olmayan elektrikli araçlarının bataryalarını alıp bir elektrik santrali yapmış olması güzel bir örnek.

Hedef 13: İklim Eylemi

Paris İklim Anlaşması doğrultusunda çizilen hedefler, gerçeklerden çok uzak durumda. Ülkeler 2015 yılında küresel sıcaklık artışını 1,5 derecede tutmak için anlaşmışlardı. Bunun gerçekleşmesi için 2030 itibariyle karbon salınımlarının düşmesi gerekiyor. Ancak şu anki ilerleyiş küresel sıcaklık artışının 2 dereceden fazla bile olabileceğini gösteriyor.

Raporda şirketler için bazı iklim fırsatları sunuluyor. Bunlardan bazıları şöyle: İleri dönüşüm (Karbondioksiti kullanışlı bir şeye dönüştürmek, Blue Planet şirketinin yaptığı gibi), merkezi soğutma ve sürdürülebilir gemicilik. Limanları ve gemileri elektrikli ve otonom hale getirmek, alternatif yakıtlar kullanmak ve hatta yelkenler bile verimliliği yüzde 40 arttırabilir.

Hedef 14: Sudaki Yaşamın Korunması

Eğer günümüzdeki oranlar devam ederse 2050’ye kadar okyanuslarda balıktan çok plastik bulunacak. Ancak hiçbir şey kaçınılmaz değil: Plastikleri tekrar üretmek konusunda birçok umut verici fikir bulunuyor. Denizde çözünebilen bileşikler ve daha kolay geri dönüşümü yapılabilen çok fonksiyonlu plastikler okyanusları kurtarabilir.

Rapor ayrıca geleneksel balık avcılığına olan bağımlılığı azaltmak amacıyla farklı kültür balıkçılığı teknolojilerini inceliyor: FarmInABox, modüler bir balık çiftliği sunarken FeedKind ise doğal toprak mikroplarından üretilen yüksek proteinli balık yemi geliştiriyor. Öte yandan GreenWave, yenebilir deniz yosunu için dikey çiftlikler tasarlıyor.

Kaynak: Fast Company

Birleşmiş Milletler 2015 yılında "Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri"ni koyduğunda, yalnızca hükümet ve yardım kuruluşları için bir ajanda belirlemiyordu. Aynı zamanda şirketler için de bir ajandası vardı. Açlığı sonlandırmaktan toplumsal cinsiyet eşitliğine bu hedefler, şirketler için fırsatlarla dolu ve şirketlere nasıl hem para kazanırken hem de gezegenimizdeki ilerlemenin lokomotifi olabileceğini gösteriyor.

Şirketler BM'nin bu hedeflerini desteklemek istediğini söylese de, aslında yalnızca %17'si dediğini gerçekleştiriyor. Bu yüzden Sustainia ve DNV GL şirketleriyle beraber Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri sürecine şirketleri dahil etmek için çalışan United Nations Global Compact bir rapor oluşturmuş. Bu rapor eşitsizlik, sorumlu tüketim, iklim değişikliği ve okyanusların korunması konularına odaklanarak şirketlerin bu alanlarda nasıl işler oluşturabileceği konusunda fikirler veriyor.

2 Yorum

Yorum yazmak için tıklayın

Yorumunuz:

e-Bülten Aboneliği