Dövme için seçeceğiniz şekle dikkat!

ABD'de FBI'ın mahkumların verilerini kullanarak dövme tanıma teknolojisi üzerine çalıştığı ve bu sırada pek çok yasayı ihlal ettiği belirtiliyor.

Haber Özeti

Tam Sürüm

Dövmeler derimize yapılıyor ancak anlamları çok derin olabiliyor. Kim olduğumuzu, tutkularımızı, ideolojilerimizi, dini inançlarımızı hatta sosyal ilişkilerimizi gösterebiliyor. Tam olarak bu sebepten FBI dövmelerin altında yatan sembolizmi bilgisayar algoritmaları kullanarak çözmeye çalışıyor. Bu çaba toplumun özgürlüklerini tehdit ediyor.

Şu anda ABD hükumetine bağlı bilimciler FBI ile çalışarak polisin insanların dövmelerinden mümkün olduğunca fazla şey öğrenmesini sağlayacak bir dövme algılama teknolojisi geliştirmeye çalışıyor. ABD’li insan hakları örgütü Electronic Frontier Foundation (EFF) bu çalışma için hapishanedeki mahkumların kötüye kullanıldığını tespit etti. Çalışmada dövmeleri incelenen mahkumların mahremiyeti, ifade özgürlüğü, din özgürlüğü ve toplanma hakkı tehdit ediliyor. Ayrıca araştırmacılar etik gözetimden uzak durmak için de çaba sarf ediyor.

Araştırma o kadar fazla problemle dolu ki EFF tek çözümün bu projenin bir an önce durdurulması olduğunu savunuyor. En azından bilimcilerin elde edilen dövme fotoğrafları arasından mahkumlara ait fotoğrafları ve kişisel bilgi içeren, dini ya da siyasi sembol içeren fotoğrafları kullanmaması gerektiği savunuluyor.

NIST ile işbirliği

EFF kolluk kuvvetlerinin biyometrik teknolojiyi nasıl kullandığına dair kamuya açık bilgiler alabilmek için ülke genelinde taleplerde bulundu. Bu araştırmanın bir parçası olarak, Ulusal Standart ve Teknoloji Enstitüsü’nün (NIST) 2014’te FBI ile dövme algılama teknolojisi geliştirmek için işbirliği yaptığı öğrenildi.

Dövmeler biyometrik özellik olmanın yanı sıra, kişilerin kendi tercihi ile edindikleri bir özellik olmaları sebebiyle bir seçim ve kendini ifade şekli olarak algılanmalı. Bu özellikleri sebebiyle dövme bir ifade şekli olarak tanınıyor ve dövmeler kullanılarak kişilerin kimliğinin tespit edilmesi, profilinin çıkarılması, listelenmesi ya da benzer dövmelere sahip kişilerle ilişkilendirilmesi, ABD anayasasının özgürlükleri tanımlayan ilk eklentisine aykırı bir eylem.

FBI’ın otomatik dövme algılama planları insanları dövmelerinden tanıma algoritmasının çok daha ötesine ulaşıyor. NIST tarafından gerçekleştirilen deneylerde bu teknolojinin benzer dövmelere sahip insanlar arasındaki ilişki haritasını çıkarmaya odaklandığı görülüyor. İfade özgürlüğünün yanı sıra bu çalışma din özgürlüğüne de etki ediyor çünkü çalışmada kullanılan dövmelerin çoğu Hristiyan ikonografisinden alınma.

Mahremiyete önem verilmemiş

NIST’in dövme tanıma teknolojisi ayrıca mahremiyet konusunda da oldukça problemli. Tutuklular ve mahkumlardan alından 15 bin fotoğraf özel şirketler de dahil olmak üzere üçüncü kişilerle, kullanım alanı konusunda çok az kısıtlama olacak şekilde paylaşıldı. Bu görsellerin çoğunda insanların adı, yüzü ve doğum tarihi gibi kimlik belirlemede kullanılabilecek özellikleri yer alıyor.

Tüm bunların dışında NIST insanların dahil olduğu araştırmalarda izlenmesi gereken etik araştırma protokolünü de uygulamıyor. Uygulamalarda kullanılan mahkumların sadece yöneticilerinden izin alındığı, mahkumların fikrinin sorulmadığı belirtiliyor. Aynı araştırmacılar kendi gözlemcilerine de dövme verilerinin mahkumlardan alındığını açıklamadılar. Federal araştırma yöntemlerine göre mahkumları araştırmaya dahil etmek, kötü muamelenin önüne geçmek için gelişmiş inceleme ve etik gözlem yapılmasını gerektiriyor. NIST ve FBI ise mahkumlara sınırsız ve ücretsiz veri kaynağı muamelesi yapıyor.

Şu anda NIST ve FBI 100 bin kadar dövme görselinin kullanılacağı daha geniş bir çalışma gerçekleştirmeye hazırlanıyor. EFF dövme tanıma teknolojisi hakkında anayasanın birinci eklentisi, etik ve mahremiyet konularındaki endişelere yanıt verilmeden bu çalışmanın devam etmemesi gerektiğini savunuyor.

tattooresearch

FBI'ın Ulusal Standart ve Teknoloji Enstitüsü (NIST) ile birlikte ABD hapishanelerindeki mahkumların dövmelerini kullanarak geliştirdiği dövme tanıma teknolojisi projesi sırasında pek çok temel insan hakkını ihlal ettiği ve projenin derhal durdurulması gerektiği belirtiliyor. Dövmenin bir ifade şekli olduğu ve insanların ifadelerinin insanları gruplandırmak için kullanılamayacağı savunularak bu uygulamanın ABD anayasasının ilk eklentisine aykırı olduğu ifade ediliyor.

Yorum Ekle

Yorum yazmak için tıklayın

Yorumunuz:

e-Bülten Aboneliği