Çinli bilimcilerin maymunlar üzerindeki CRISPR çalışmaları

Çinli bilimciler CRISPR-Cas9 uygulamasının etkilerini insan dışı primatlarda deneyerek istenmeyen mutasyonlar gelişme ihtimalini inceledi.

Haber Özeti

Tam Sürüm

Birleşik Krallık ve ABD’nin insan üzerinde CRISPR gen düzenleme tekniğini uygulama planlarının üzerine bu sistemin güvenliği konusunda pek çok endişe dile getirilmişti. Çinli bilimciler ise CRISPR-Cas9 uygulamasının etkilerini insan dışı primatlarda deneyerek istenmeyen mutasyonlar gelişme ihtimalini inceleyen bir çalışma gerçekleştirdi.

Geçtiğimiz yıl, CRISPR sebebiyle istenmeyen mutasyonlar gerçekleşebileceğine dair tartışmalı bir çalışma yayımlanmış, bazı bilimcilerin çalışmada kullanılan verilerin gerçekliğini eleştirmesinin ardından çalışma geri çekilmişti. Önceki çalışmanın eksiklikleri bulunsa da CRISPR tekniği ile gen düzenlemenin istenmeyen mutasyonlara sebebiyet verebileceği konusunda halen ciddi endişeler var. Çinli araştırmacıların çalışması, CRISPR süreci ile ‘de novo’ mutasyonlar arasındaki ilişkiyi genom düzeyinde inceleyen ilk çalışma olarak önem arz ediyor. De novo mutasyonlar, döllenmiş bir yumurtada, embriyojenezin ilk aşamalarında spontane olarak ortaya çıkan yeni mutasyonlar anlamına geliyor.

Maymunlar üzerinde başarılı çalışma

Çalışma CRISPR sistemini makak zigotları üzerinde kullanarak yapıldı. Araştırmacılar tekniğin hedefleme özgünlüğünü, MCPH1 adlı geni silmeye odaklanarak test etti. MCPH1 insanlarda doğuştan gelen sorunlara yol açmasıyla biliniyor. Çalışmada 15 embriyodan 13’ünde MCPH1 geni başarıyla silindi.

Maymunlardan 5 tanesinde gebelik gerçekleşti ve bunlardan dördü başarılı bir şekilde doğum yaptı. Yeni nesil maymunların tamamında CRISPR düzenlemeleri başarıyla gerçekleşmiş oldu. Ancak bir sonraki adımda gen düzenleme işleminin istenmeyen mutasyonlara yol açıp açmadığını daha iyi anlamak için tüm genom sıralamasının kapsamlı bir şekilde incelenmesi gerekiyordu.

Bir çok teknik kullanılarak yapılan çalışmada istenmeyen bir etki oluştuğu algılanmadı ancak çalışmalar sonucunda bazı de novo mutasyonlar belirlendi. Bu spontane gelişen de novo mutasyonların önemli bir kısmının yeni nesil primatlarda genel olarak görülmesi beklenir. Daha detaylı bir araştırma da tespit edilen mutasyonların sıradan mutasyonlar olduğunu ve CRISPR sürecinin sonucu oluşmadıklarını ortaya koydu.

Çalışma henüz hakem denetiminden geçmedi. Bu yüzden şu aşamada tamamen güvenilir bir kaynak olarak değerlendirilmesi doğru olmaz. Ancak bu sonuç CRISPR-Cas9 işleminin nispeten isabetli olduğu iddiasını taşıyor.

Tek sorun bu değil

Tabii ki istenmeyen mutasyonlar CRISPR sisteminin tek muhtemel problemi değil. İki yeni araştırma, bu süreç ile değiştirilen hücrelerde kanser görülme riskinin arttığını iddia ediyor. Bu yeni tekniğin yan etkilerini tam olarak anlayabilmemiz için yıllar geçmesi gerekecek. Ancak pek çok bilimci bu alandaki gelişmeleri yakından takip ediyor ve insan üzerinde yapılacak ilk denemelerin güvenli ve başarılı geçmesini ümit ediyor.

Kaynak: New Atlas

Çinli bilimciler ise CRISPR-Cas9 uygulamasının etkilerini insan dışı primatlarda deneyerek istenmeyen mutasyonlar gelişme ihtimalini inceleyen bir çalışma gerçekleştirdi. Çalışma CRISPR sistemini makak zigotları üzerinde kullanarak yapıldı. Araştırmacılar tekniğin hedefleme özgünlüğünü, MCPH1 adlı geni silmeye odaklanarak test etti. Gen düzenleme işleminin istenmeyen mutasyonlara yol açıp açmadığını daha iyi anlamak için tüm genom sıralamasının kapsamlı bir şekilde incelenmesi gerekiyordu. Bir çok teknik kullanılarak yapılan incelemelerde istenmeyen bir etki oluştuğu algılanmadı. Çalışmanın uzman heyeti tarafından kontrol edilmesi bekleniyor.

1 Yorum

Yorum yazmak için tıklayın

Yorumunuz:

e-Bülten Aboneliği