Ankara’dan: Doğrunun peşindeki sosyal girişim Teyit.org

Ankara'dan bildiren Işıl Yılmaz Sümer'in yeni konuğu teyit.org Kurucusu Mehmet Atakan Foça.

Haber Özeti

Tam Sürüm

Uzun yıllar emek verdiği dijital pazarlama ve e-ticaret alanlarından tanıdığımız Işıl Yılmaz Sümer, röportaj ve gözlemleriyle Dünya Halleri’ne bir Tunalı Hilmi, Cinnah, Pursaklar havası getirecek. Tabii yolu sık sık teknoparklardan, kuluçka merkezlerinden de geçecek ve bizi Ankara’daki teknoloji ve girişim ‘ortamlarından’ haberdar edecek.

Bu kez teyit.org için Mehmet Atakan Foça‘nın kapısını çaldım. Açılmasının üzerinden uzun bir süre geçmemiş olmasına rağmen sanki yıllardır hayatımızdaymış gibi hissettiren teyit.org kendisini şöyle tanımlıyor: “Birincil haber kaynağı olarak interneti kullanan yurttaşların ve sivil toplum örgütlerinin çevrimiçi platformlarda hangi bilginin doğru, hangisinin yanlış olduğunu öğrenmesini sağlıyor.”

En çok merak ettiğim konu şu; insanlar neden yalan haber paylaşma ihtiyacı duyar?

İnternet kullanıcılarında birkaç motivasyon var. Bir tanesi eğlence amaçlı, dalga geçmek ya da trollemek için. Propaganda amaçlı yapılanlar da var. Herhangi bir siyasi partiyi görünür kılmak için ya da belli bir gündemi öne çıkarmak için yanlış bilgi üretiliyor. Ama bunların ardındaki niyeti her zaman anlamak mümkün değil. Bir niyet okuması yapmak da zaten doğru değil ama aşağı yukarı temel motivasyonlar bunlar. Bir de doğrusunu bilmediği için ya da yanlış anladığı için bu tarz haberleri paylaşan bir kitle de var. Aslında, en sık karşılaştığımız şey şu oluyor: Kriz anlarında insanlar olayları çok çabuk kavrayamıyor ya da güvenilir bilgiyi bulacak kaynakları seçemiyor. Yayın yasakları gibi nedenler de bunun bir parçası. Doğru bilgiyi edinmek zor oluyor, bu yüzden de ilk bulunan bilgi kırıntısına sarılıyor insanlar. Yanlış bilgi hem duygusal tatmin sağlıyorlar hem de öfkelerini, üzüntülerini paylaşmak için bu yanlış bilgiyi kullanabiliyorlar. Bu tarz motivasyonlardan söz edebiliriz.

Yalan dediğimiz şey zaten çok insana özgü, insanların topluluk oluşturmaya başladığından beri kullandıkları bir motif. Dolayısıyla yalan kötüdür demek yerine daha çok masum insanların hedef gösterilmemesi üzerinden gidiyoruz biz. Yalan, yalan söyleme niyetiyle yapılır. Yalan yerine yanlış bilgi demeyi tercih ediyoruz.

Ama sonuçta biri bilgiyi yalan olarak ortaya atıyor, değil mi?

Yani, bir kişi de olabilir bir grup da olabilir. Özellikle savaş ya da kriz zamanlarında olayın tarafı olan her grup kendi propagandasını yapmak için yanlış bilgi üretebiliyor. Bu  döneme ve konuya göre değişkenlik gösterir.

Dezenformasyon hep vardı ama Teyit.org için sizi tetikleyen şey ne oldu?

Aslında bir defada olan bir şey değil, birçok olayın birleşmesinden sonra karar verdik. O da 2015 Haziran’ında başlayan kriz anlarıydı. O dönem aralıklı olarak saldırılar, patlamalar meydana geliyordu. Her patlamada, saldırıda ortaya çıkan yanlış bilgiler bizi teyit.org’u kurmaya yakınlaştırdı. Bunu yapmamız gerektiğini düşündüğümüz olay da 13 Mart 2016’daki Güvenpark patlamasıydı. O patlamada çok fazla yanlış bilgi yayılmıştı. Ben tek başına bir blog postunda onları toplamama rağmen yanlış bilginin yayılmasının önüne geçemedim tabii ki. Bunu tek başına yapmak da zor olmaya başlamıştı. Arkasından 15 Temmuz da gelince kesinlikle böyle bir şey yapılmalı noktasında kararımızı vermiştik.

Site ne zaman açıldı?

26 Ekim 2016 tarihinde açıldık.

Daha çok yeni ama epey popülersiniz.

Bir buçuk yıl oldu ama bilinirliğimiz var.

Gazetecilik geçmişinin teyit.org’a faydası oldu mu?

Tabii ki. Ben uzun zamandır dijitalde nasıl gazetecilik yapılır üzerine kafa yoruyordum ve orada yeni modeller, yeni çözümler üretmeye çalışırken ya da onları okurken bir yandan aslında gazetecilik dijitalde var olmaya çalışırken yanında getirdiği inanılmaz bir bilgi kirliliği var, bunu fark etmiştim. Sosyal medyada bilgi dezenformasyonunun bir sorun olduğunu biliyordum ama buna temas edecek doğru çözümün ne olduğunu bulmak biraz zaman aldı.

Günde ortalama kaç haber doğruluyorsunuz?

Bizim günlük doğruladığımız maksimum haber sayısı 2. Haber doğrulamak çok uzun zaman alıyor. Kullanıcılardan şüpheli haberleri topluyoruz. Günde ortalama 30 şüpheli haber ihbarı geliyor. Onların arasından da bir eleme yapmak zorundayız. En çok yaygın olanı ya da nefret söylemine, hedef göstermeye sebep olabilecek olanları öne çekiyoruz ve onları incelemeye başlıyoruz. Bunların bir kısmı ne kadar incelersek inceleyelim sonuca götürmeyebiliyor. Delilleri bulamayabiliyoruz, eksik ya da hatalı deliller de olabiliyor ama önünde sonunda günde bir ya da iki içerik çıkarmaya çalışıyoruz.

Bir haberin doğrulanması, delillerinin bulunması filan yaklaşık iki üç saatimizi alıyor. Sonrasında editör arkadaşlarımızın kontrolüne sunuyoruz. Üç farklı editör arkadaşımızın süzgecinden geçiriyoruz haberi. Bu da ortalama iki saatimizi alıyor.

Neredeyse bütün bir gün…

Evet. Delillerinin doğruluğundan, eksik ya da hatalı olup olmadığından emin olmak istiyoruz. Bazı ihbarlarda devletten belge almak gerekebiliyor, bazen milli kütüphaneden kitap almamız gerekiyor. Bunlar da hep zaman ekliyor. Dolayısıyla iş akışımızı hızlandırmak için birçok araç kullanıyoruz. Hem veriyi tutuyoruz hem de analizlere dair delilleri…

Peki mesela, “şu şehrimiz daha şüphecidir” gibi bir istatistik var mı?

Şehir bazlı bir istatistik tutmadık ama Kasım ayında yayınladığımız bir içgörü raporumuz oldu, “Nelerden Şüphe Ediyoruz başlıklı. Orada bize gönderilen 7 bin 600 mesajın verisini inceleyerek kaçını doğrulayabildik, hangi kategorilerde haber ihbarı geldi, şüpheler hangi zamanda yoğunlaştı gibi veriler çıkardık.

İlginç bir istatistik var mı?

Kriz zamanlarında gönderilen şüpheli haber sayısı diğer zamanlara göre 3 kat artış göstermiş mesela. Üstelik, biz o raporda kendi takipçimizin artışıyla bize gönderilen şüpheli haber sayısının artışını da çıkardık. Bizim takipçi sayımızın düşük olduğu dönemde bile şu ana göre daha fazla ihbar aldığımız olmuş. Dolayısıyla, kriz zamanlarında insanlar her şeyden şüphe ediyor diyebiliriz.

Gelir modelinizi çok merak ediyorum.

Bu zamana kadar fonlarla devam ettik ama hem kendi bağımsızlığımızı hem de tarafsızlığımızı koruyabilmek için kullanıcı destekli bir modele geçmeye çalışıyoruz. Şu anda bir destek kampanyası başlattık. destek.teyit.org üzerinden kullanıcılardan bize katkı sunmalarını istiyoruz. Aslında bizi okuyan, tüketen insanlar bize destek olsun, biz de öyle yolumuza devam edelim niyetindeyiz. Uzun vadede kendi kendini sürdürebilen bir model hedefliyoruz. Kendimizi sosyal girişim olarak; yani kar amacı gütmeyen, gelir elde eden ve bu geliri de organizasyonunu büyütebilmek için harcayan ve sadece sosyal fayda gözeten, toplumdaki bir sorunu çözmeye kendini adamış, kar peşinde olmayan bir organizasyon olarak konumlandırıyoruz kendimizi.

Devlet sizden kriz durumlarında yardım istiyor mu?

Devletten değil ama bireysel olarak siyasilerden, milletvekillerinden talepler geliyor. Twitter’dan mesaj atıyorlar, diğer her kullanıcı gibi. Dünya devletleri yalan haberi regüle etmek istiyor. Fransa, Almanya… Yalan haberi nasıl engelleyebiliriz noktasında yasalardan bahsediyoruz. Biz yalan haberin devlet müdahalesinde olmasına karşıyız. Bu ifade özgürlüğüne dair bir problem. Örneğin, İtalya’da polis merkezlerinde bir platform var. Vatandaşlar yalan haberi polis merkezlerine şikayet ediyor. Biz bunun bir parçası olmak istemeyiz. Ancak, okullarda çocukların eğitimi konusunda devlet bizden yardım isterse seve seve yardıma hazırız.

En son bunu soracaktım aslında. Bir eğitim programınız ya da benzer proje destekleriniz var mı?

Evet, üniversite öğrencilerine ve gazetecilere sağlıyoruz. Bunu yaygınlaştırmak için çalışıyoruz, sürekli eğitim modülleri hazırlıyoruz. Elimizde çok fazla vaka çalışması var. Daha küçük yaş grupları için de bir çalışmamız olacak ama bunun daha vakti var. Yani, gazeteciliğin böyle dönüştüğü bir dönemde Türkiye’de çok tartışamadığımız konular var; inovatif medya, sosyal fayda odaklı gazetecilik vs. gibi. Bunları konuşmaya fırsat kalmıyor çünkü çok ciddi ifade özgürlüğü ve sansür problemleri var. Ama biz bunu bir şekilde yaşamaya ve üretmeye çalışıyoruz. Dolayısıyla görünür olmasını önemsiyoruz. Kullanıcıların da bizi desteklemesini önemsiyoruz. Hem bizim hem de teyit.org’un devamlılığı açısından önemli. Bu tarz, inovatif medya projeleri geliştirmek isteyen gruplara her zaman destek olmaya açığız. Elimizdeki veriyi değerlendirmek isteyen akademisyenlerle bir arada olmak istiyoruz.

Işıl Yılmaz Sümer: Uzun yıllar İzmir’de dijital pazarlama ve e-ticaret alanında çalıştıktan sonra 2016’da Ankara’ya taşındı. Şimdilerde markalara dijital danışmanlık veriyor ve offline ve online tarafta içerik üretiyor. Boş zamanlarında zihnindeki Ankara imajını sarsacak insanlarla tanışıyor. Hayattaki en büyük zevki köpek balıklarıyla yüzmek.

Bu kez teyit.org için Mehmet Atakan Foça'nın kapısını çaldım. Açılmasının üzerinden uzun bir süre geçmemiş olmasına rağmen sanki yıllardır hayatımızdaymış gibi hissettiren teyit.org kendisini şöyle tanımlıyor: "Birincil haber kaynağı olarak interneti kullanan yurttaşların ve sivil toplum örgütlerinin çevrimiçi platformlarda hangi bilginin doğru, hangisinin yanlış olduğunu öğrenmesini sağlıyor."

Yorum Ekle

Yorum yazmak için tıklayın

Yorumunuz:

e-Bülten Aboneliği