2050’de robotlarla sevişeceğiz

Gelecek bilimci Dr. Ian Pearson tarafından hazırlanan bir rapora göre, gelecekteki cinsel hayatlarımız robotlarla, sanal gerçeklik pornografisiyle ve derinin altına yerleştirilen dermal algılarla dolu olacak. Bunlar, bilim-kurgu yazarlarının ya da teknolojinin cinsel hayatımızı nasıl etkileyeceği üzerine kafa yormuş olan herhangi bir insanın aklına gelmiş olabilecek muhtemel fikirler.

Bondara, insanlar ve titreyen objelerin arasındaki ilişkinin teknoloji tarafından nasıl şekillendirildiğini anlamak adına, Pearson tarafından yazılan ve robotların yer alacağı cinsel hayata dair beklentileri içeren bir araştırma yayınladı. Araştırmanın bir diğer amacı da Bondara’nın yeni çıkan teledildonik (uzaktan kontrol edilebilen mastürbasyon aracı) ürününü tanıtmak.

Pearson’a göre, 2030 yılına geldiğimizde sanal seks porno kadar normal bir şey haline gelecek. 2035 yılına geldiğimizde insanların çoğu sanal gerçeklik destekli seks oyuncaklarına sahip olacaklar; 2050 yılına geldiğimizde de robotlarla seks yapmak normal insanlarla seks yapmaktan daha popüler bir şey haline gelecek. Pearson’ın bu tahminleri neye dayandırdığı net değil çünkü araştırmada belirtilen kesin bir metodoloji yok.

‘Robofili’ yaygınlaşacak

Araştırmada, ‘Robofili’ denilen bir terimden bahsediliyor. Bu fikre göre insanların seks yaptıkları robota aşık olma ihtimalleri var. Bu tahminlerden hiçbiri kesin şeyler değil. Yine de, internet bağlantılı seks oyuncakları günümüzde mevcut; sanal gerçeklik pornoları hızla yaygınlaşıyor; ve hatta şişme bebekler o kadar gerçekçi ki polisler onları bazen gerçek insanlarla karıştırabiliyor.

Pearson’ın gelecekteki seks hayatımızı tasvir etmeye çalıştığı rapor, günümüzde var olan teknolojiye dayanarak yapılan tahminlerden öteye gitmiyor. Özellikle bir paragrafta, her nasılsa robotlara aşık olma konusundan beyin hack’leme konusuna geçiveriyor:

Yapay zekayla ya da robotlarla sevişmek isteyen insanlar olduğuna daha önceden şahit olduk. Aynı şekilde, bazı insanların robota dönüştürülmek gibi bir fantezileri de mevcut. Fornifili, diğer bir deyişle heykellere ya da vitrin mankenlerine karşı cinsel istek duyma durumuna verilen isim, de gelişmekte. Elektrik akımları beynin doğru yerine doğru yönlendirildiğinde, beyni geçici olarak ‘kapatmanın’ mümkün olduğunu biliyoruz. Bu da hackerlardan korumamız gereken bir başka önemli nokta.

İnsanların yerini tamamen alamaz

Tabii ki robotlar da sanal seks de cinsel hayatlarımızda kendilerine yer bulabilir. Hatta insanlarla seviştiğinizden daha çok robotlarla sevişiyor olabilirsiniz. Ama yine de bu pille çalışan uyarıcının insan olmadığını unutmamakta fayda var. Bu araştırma raporu ve içindeki resimler sadece tahminlerle ve insan bedeninin robotlarla yaşayabileceği muhtemel romantik senaryolarla sınırlı.

İnsanların yerini robot partnerlerin aldığı bu araştırma raporuna rağmen, seks endüstrisinde çalışan insanlar çoğu şeyin değişmeyeceği görüşündeler. Nevada’daki yasal bir genelevde çalışan seks işçilerinden biri, sanal gerçeklik ya da diğer üç boyutlu teknolojiler oldukça zevk verici olsa da muhakkak bir şeylerin eksik kalacağını söyledi.

İnsanlar her zaman bir insanın dokunuşuna ihtiyaç duyacak. Teknoloji geliştikçe yatağımızda kullandığımız yöntemler de elbette değişecek.