2030 yılında iş dünyası nasıl olacak?

Günümüzde, çalışma şeklimizi kökten değiştirecek bir değişim yaşıyoruz. Otomasyon ve ‘düşünen makineler’ çalışanların sahip olması gereken yetenekleri değiştiriyor. Demografik değişiklikleri ise bir yetenek kıtlığı oluşacağını gösteriyor. Uzun ömür ve diğer önemli değişimler iş yaşamındaki değişimi etkileyecek.

Bu değişiklikler kurumsal açıdan ve halkla ilişkiler açısından büyük zorluklara sebep olacak. İşletme liderleri halihazırda, geçmişte hiç karşılaşmadıkları riskler, dönüşümler, siyasi ve sosyal çalkantılarla boğuşurken bir yandan da değişimin iş hayatına yansımalarıyla başa çıkmaya çalışacak.

Bunun ne anlama geldiğini anlayabilmemiz için PwC ve Oxford Üniversitesi James Martin Bilim ve Uygarlık Enstitüsü iş birliği içinde çalıştı. Çin, Hindistan, Almanya, Birleşik Krallık ve ABD’den toplam 10 binin üzerinde kişi ile çalışma hayatının geleceği konusunda anket yapıldı.

Farklı senaryolara farklı çözümler

Anketin sonuçlarından gelecekte piyasaları etkileyecek farklı kuvvetlerle ilgili çıkarımlar yapıldı. PwC bunları iş yaşamının dört dünyası olarak adlandırıyor. Bu senaryolar bugünün şirketlerine geleceğe uyum sağlamaları konusunda yardımcı olabilir.

Ankete katılan kişilerden yüzde 37’si otomasyonun insanların işini elinden almasından endişe duyduğunu belirtti. Bu oran 2014’te yüzde 24’tü. Katılımcıların yüzde 45’i gelecekte çok az kişinin devamlı ve güvenli bir işi olacağını düşünüyor. Ancak tüm görüşler olumsuz değil. Katılımcıların yüzde 73’ü, teknolojik gelişmelerin yeni iş imkanı doğuracağından emin.

PwC tarafından sunulan öneriler şunlar:

• Yapacaklarınız çalışma hayatının uzak geleceğiyle alakalı değil. Değişim başladı, devam ediyor ve hızlanıyor. Şimdi harekete geçin.
• Gelecek belirli bir hedef değil. Dinamik bir gelecek için plan yapın. Birden fazla ve evrimleşen senaryolar hazırlamalısınız. Çoğu senaryoda işe yarayacak ‘pişman olmayacağınız’ hamleler yapın. Bazı noktalarda tahminlere göre hareket etmeniz gerekecek.
• Başlangıç noktanıza bağlı kalmayın. Küçük adımlardan ziyade radikal değişiklikler yapmanız gerekebilir.
• Otomasyon ve yapay zeka iş hayatının her seviyesini ve buradaki insanları etkileyecek. Bu işi sadece bilişim ve halkla ilişkiler departmanına bırakamazsınız. Dönüşen teknoloji hakkında derin bir bilgiye sahip olmak hayati önem taşıyor.
• Teknolojinin gereksiz kıldığı işler işletmeler tarafından korunamaz ancak şirketlerin insanlara karşı bir sorumluluğu var. İnsanları koruyun, işi değil. Çevikliğe, uyum sağlamaya ve yeniden yetenek edindirmeye odaklanın.
• ABD’de çalışanların üçte birinden fazlası otomasyon sebebiyle işlerinin geleceğinden endişe ediyor. Bu endişe özgüveni ve inovasyon isteğini köreltiyor. Çalışanların hisleri işletmenin bugünkü durumunu etkiler. Bu yüzden gelecek hakkında olgun bir şekilde konuşmaya başlayın.

PwC’nin 2030 ile ilgili oluşturduğu dört farklı senaryo şu şekilde:

1. Sarı Dünya (Önce İnsan)

   Toplum önce gelecek ve topluluk işletmeleri gelişecek. Kitlelerin fonladığı anapara etiğe uygun ve masum markalara akacak. Bir anlam ve toplumun kalbi ile ilişki bulma arayışı devam edecek. Zanaatkarlar, el işçileri ve yeni esnaf birlikleri ortaya çıkacak. ‘İnsan olmak’ çok değerli olacak.

2. Kırmızı Dünya (İnavasyon Kuralları Koyar)

   İşletmeler ve bireyler tüketicilere istediklerini vermek için yarışacak. İnovasyon düzenlemelerin ötesine geçecek. Dijital platformlar kazanan fikirlere çok geniş kitlelere ulaşma imkanı verecek. Bir alanda uzmanlaşanlar ve niş konularla ilgilenenler başarılı olacak.

3. Yeşil Dünya (Şirketler Önemsiyor)

   Sosyal sorumluluk ve güven, kurumsal hedefleri yönlendirecek. Demografik değişiklikleri, iklim değişiklikleri ve yenilenebilirlik iş yaşamının anahtar kavramları olacak.

4. Mavi Dünya (İşletme Kraldır)

   Büyük şirket kapitalizmi kuralları koyacak ve işletmeler büyümeye devam edecek. Kişisel inançlar sosyal sorumluluğun önüne geçecek.

Kaynak: PwC