2018 Dünya Ekonomik Forumu’ndan çıkan teknoloji öngörüleri

Dünya Ekonomik Forumu’nun Davos’taki yıllık toplantısı iki hafta önce gerçekleşti. Dünya Ekonomik Forumu, hükümetler, sivil toplum örgütleri ve özel sektör arasındaki iş birliğini artırarak dünyayı daha iyi bir yere taşımayı hedefliyor. Son yıllarda Forum’un gündemine giderek daha fazla dahil olan teknoloji konusunda bu yıl da istisna yaşanmadı. İşte şirket ve hükümet liderlerinin teknolojiyle ilgili konulardaki fikir ve öngörüleri:

Yapay zeka

Google CEO’su Sundar Pichai bir röportaj sırasında “Yapay zekanın etkisi ateş ya da elektrikten bile büyük olacak. İnsanların bu zamana kadar üzerinde çalıştığı en önemli şey yapay zeka çünkü herhangi bir şeyi yapma şeklimizi değiştirme potansiyeline sahip.” dedi.

Duke Üniversitesi İnsanlık ve Otonomi Laboratuvarı Başkanı Mary Cummings ise “Teknoloji her derde deva bir ilaç değildir. Teknoloji ve özellikle de yapay zeka konusunda aceleci davranıyoruz. Yapay zekanın Pandora’nın Kutusu’nu açtığı kesin. Özellikle otonom araçlarda olmak üzere, birçok yapay zeka uygulamasında algoritmaların işleyişini tam olarak anlamıyoruz.” diyor.

Otomasyon

2018 Küresel Risk Raporu, otomasyonun iş gücü piyasasına zarar verdiğini ve vermeye devam edeceğini öne sürüyor. Üstelik bu ilerleyiş devam ederken zengin ve yoksul arasındaki uçurum büyüyecek, ilk olarak fazla vasıf gerektirmeyen meslekler yok olacak, büyük teknoloji şirketlerinin gücü artarken eğitimsiz işçilerin seçenekleri giderek azalacak.

Bu yüzden Siemens AG CEO’su Joe Kaeser, şirketleri daha fazla sosyal sorumluluk almaya davet etti. Sunduğu öneriler arasında çalışanları yetiştirme ve eğitme konuları var. Kaeser “Endüstri 4.0 ‘bilgi’ üzerine kurulu olduğu için eğitim ve yetiştirme anlamında da eş zamanlı bir devrim yapmamız lazım. Hem hükümet hem de şirketler çalışanların dijital ekonomiye katılabilmesi için gerekli olan beceri ve yeterlilikleri işçilere kazandırmak için iş birliği yapmalı.” diyor.

Forum’un 2020’ye kadar 10 milyon çalışana yeni beceriler kazandırmayı amaçlayan, küresel çapta uygulanacak bir girişimi olduğu açıklandı.

Bitcoin

Bitcoin üzerine gerçekleştirilen panele katılanların çoğu Bitcoin’in bir para birimi olarak adlandırılmaması ya da para birimi muamelesi görmemesi konusunda hemfikirdi. Bitcoin’in daha ziyade altına benzeyen bir varlık olarak ele alınmasını uygun gördüler. Bitcoin bir yana, panelistler pek çok faydalı uygulamasıyla birlikte umut vadeden bir teknoloji olarak gördükleri blok zinciri konusunda daha heyecanlıydı.

Siber güvenlik

Siber saldırılar ve geniş çaplı veri dolandırıcılığı, 2018 Küresel Risk Raporu’nda ele alınan en önemli beş küresel riskten ikisini oluşturuyor. Nesnelerin İnterneti’nin yaygınlaşmasıyla birlikte bulut hizmetlerinin kullanımı da artacak. Bu artış çeşitli kolaylıklar sağladığı gibi hacker’ların hedeflediği insan sayısını da artıracak. Sadece kredi kartı bilgileri ya da bireysel kimlikleri çalmanın ötesinde siber suçlular enerji şebekesi gibi toplumların işleyişini sağlayan sistemlerin çökmesine de neden olabilir.

Bu alandaki en önemli gelişme, Küresel Siber Güvenlik Merkezi’nin açılacağının açıklanmasıydı. Genel merkezi Cenevre’de olan ve Mart ayında hizmete girecek bu merkez küresel siber güvenlik bilgileri paylaşılması için hükümet ve şirketlerle iş birliği yapacak ve düzenleyici kurallar oluşturacak.

Teknoloji devlerinin düzenlenmesi

Salesforce CEO’su Marc Benioff teknoloji dünyasındaki düzenlemelerin artırılması gerektiğine vurgu yaptı. Birleşik Krallık Başbakanı Theresa May de Davos konuşmasının bir kısmını teknoloji şirketlerinin düzenlenmesi konusuna ayırarak “Teknoloji platformları coğrafi sınırların ötesinde faaliyet gösterdiği zaman tek bir hükümet ya da ülkenin uluslararası kurallar, normlar ya da standartlar belirlemesi söz konusu olamaz.” dedi.

Girişimci George Soros ise Facebook ve Google’ı ‘yeniliğin önünde birer engel’ olarak niteleyerek “Sosyal medya şirketleri insanlar farkında olmadan onların düşünce ve davranış biçimini etkiliyor. Bu gerçek, özellikle de seçimlerin doğruluğu söz konusu olduğunda, demokrasi açısından geniş kapsamlı olumsuz sonuçlar doğuruyor.” dedi.

Biyoteknoloji

CRISPR gen düzenleme tekniğini geliştiren bilimcilerden Feng Zhang, gen düzenleme teknolojisinin olumlu ve olumsuz yönleri hakkında konuştu. “Daha fazla canlının DNA’sını diziledikçe o canlıların hayatta kalmak için ne şekilde evrimleştiğini anlayabilir, bunu mümkün kılan özelliklerden bazılarını diğer canlılara aktararak türlerin yok olmasını engelleyebiliriz.” dedi. Forum’da Dünya Biyo-Genom Projesi ile Dünya Kod Bankası arasında bir iş birliği yapılacağı açıklandı. Bu kuruluşlar yeryüzündeki bütün canlıların DNA’sını dizilemek için çalışacak. 4,7 milyar Dolar’lık bu devasa projenin 10 yıl kadar süreceği düşünülüyor.

Kaynak: Singularity Hub