12017 yılı kutlu olsun!

2017'ye girmeye hazırlandığımız bu günlerde bazı bilimciler, tüm insanlık tarihini kapsamak adına, yeni yılın 2017 değil 12017 olması gerektiğini savunuyor.

Haber Özeti

Tam Sürüm

Aralık ayının ortasına yaklaşıyoruz ve artık 2016’yı geride bırakmak üzereyiz. Trajedilerle dolu 2016’nın ardından, 2017 ile yeni bir başlangıç yapmak hepimize iyi gelecek. Ancak bazı bilimciler gireceğimiz yılın 2017 olarak değil 12017 olarak anılmasını istiyor.

Günümüzde kullandığımız Gregoryen takvimi (miladi takvim) , Hz. İsa’nın doğduğu yılı milat olarak kabul ediyor ve yılları bu tarihten itibaren saymaya başlıyor. Ancak bu durum, pek çok büyük medeniyetin negatif yıllarda kalmasına ve tarih algımızın olumsuz etkilenmesine sebep oluyor. 2016 yılında yaşadığımızı belirtmek, insanlığın sadece iki bin yıldır dünya üzerinde etkili olduğu gibi bir algı oluşmasına sebep oluyor.

Tarihçiler ve arkeologlar tarafından, insanlık tarihinin ilk yapısı olduğu düşünülen Göbeklitepe yerleşiminin milat olarak kabul edilebileceği belirtiliyor. Bu fikri ilk ortaya atan kişi İtalyan kökenli ABD’li bilimci ve tarihçi Cesare Emiliani. 1993’te yaptığı açıklamalarda, takvimin önüne on bin yıl eklemeyi öneren Emiliani aslında çok da haksız sayılmaz.

Holosen dönem

Dünya tarihini incelediğimizde, bundan 10 bin yıl öncesine kadar insanların diğer canlılar gibi doğanın bir parçası olarak yaşamını devam ettirdiğini görüyoruz. Ancak Göbeklitepe yerleşimi ile birlikte, avcı ve toplayıcı hayattan yerleşik hayata geçildiği, bazı hayvanların evcilleştirildiği ve tarımın geliştiği görülüyor. Bu tarihe dek dünya tarihinde pasif bir rol oynayan insanlık, daha sonra içinde bulunduğu ortama hükmetmeye başlayarak, yaklaşık 12 bin yıl içinde, gezegeni içinde bulunduğumuz hale getiriyor. Bu 12 bin yıllık döneme bilimciler Holosen dönem adını veriyor.

Göbeklitepe’den daha eski yerleşimler olup olmadığı bilinmiyor. Ayrıca Göbeklitepe’nin kurulduğu tarihi net olarak belirleyebilmek de mümkün değil. Ancak günümüzün takvimiyle, milattan önce 10000 yılı civarında bu köklü değişikliklerin başladığı görülüyor. Ayrıca tüm modern tarihlerin başına sadece ‘1’ rakamını eklemek de oldukça pratik bir yöntem.

Geçmişle kucaklaşmak

Bu yeni sistemle birlikte; Sümer, Mısır, Babil, Hitit, Çin ve Amerika yerleşimleri gibi eski medeniyetler de insanlık tarihine dahil edilmiş oluyor. İnsanlık tarihinde hangi olayların ne zaman yer aldığı ve bu olaylar arasındaki neden sonuç ilişkisi de daha net bir şekilde gözlemlenebiliyor.

Kaynak: Popular Mechanics

1993 yılında ortaya ilginç bir öneri atan İtalyan asıllı ABD'li tarih bilimci Cesare Emiliani, insanlık tarihinin aslında bugün milat olarak kabul ettiğimiz yıldan 10 bin yıl öncesine dayandığını, bu sebeple yılların bu şekilde adlandırılması gerektiğini ifade etmişti. Bilimciler, insanlık tarihinin Anadolu'da bulunan Göbeklitepe yerleşimi ile yeni bir boyut kazandığını belirtiyor. Holosen dönem olarak adlandırılan ve insanların içinde bulundukları çevreye hükmetmeye başladıkları bu zaman dilimi, bundan 12 bin yıl öncesinden günümüze kadar geçen dönemi ifade ediyor. Yani günümüzde kullandığımız miladi takvimle milattan öncede kalan 10 bin yıllık bir insanlık geçmişi olduğu belirtiliyor. Bu dönemin de tarihimize dahil edilmesi için günümüzde kullandığımız takvim yılına 10 bin yıl eklenmesi öneriliyor. Böylece birkaç hafta içinde gireceğimiz yılın 2017 değil 12017 olması talep ediliyor.

3 Yorum

  • “Göbeklitepe’den daha eski yerleşimler olup olmadığı bilinmiyor.” Eğer daha eski yerleşimler keşfedlirse, tarihi ona göre ayarlamak en doğrusu, şimdilik Göbeklitepe olduğuna göre 12017 doğru bir saptama. Şu an kullandığımız miladi takvim insanlığın en eski yerleşimini değil, bir inancı temsil ediyor, bu da insan uygarlığına aykırı.

Yorum yazmak için tıklayın

Yorumunuz:

e-Bülten Aboneliği